LPG’Lİ ARAÇLAR ACİLEN DENETİM ALTINA ALINMALI
Manşet Haber 27.01.2018 00:04:27 0

LPG’Lİ ARAÇLAR ACİLEN DENETİM ALTINA ALINMALI

LPG’Lİ ARAÇLAR ACİLEN DENETİM ALTINA ALINMALI

MMO Adana Şube Başkanı Hasan Emir Kavi, LPG’ li araçların acilen denetim altına alınmasının kamu ve vatandaş açısından önemine dikkat çekti.
CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, yeniden seçilen Makina Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Hasan Emir Kavi, Şube Yönetim Kurulu Üyesi ve İKK Temsilcisi Ataol Torun Öztorun ile MMO Genel Merkez Denetleme Kurulu Üyesi Erdal Taş’ı ziyaret etti. Tümer “LPG’li araçların denetiminin ortadan kaldırılmasının can ve mal güvenliği açısından büyük bir handikap doğurduğunu vurguladı, “LPG’li araçlar acilen denetim altına alınmalıdır. Bu denetimler de daha önceden olduğu gibi Makina Mühendisleri Odası eliyle bilimsel gerçekler ışığında yapılmalıdır” dedi.
MMO’nun yine hayati tehlikelere yol açan asansör bakımı konusunda da hassas davrandığına dikkat çeken Tümer, “Bakımsız ve tehlike arz eden asansörler de son zamanlarda insanlarımızın can vermesine neden oldu. Bu konuda daha fazla can kaybı yaşanmaması için tüm apartman sakinleri, kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler azami ölçüde önlem almalıdır” diye konuştu.
MMO Adana Şube Başkanı Hasan Emir Kavi ise LPG’ li araçların acilen denetim altına alınmasının kamu ve vatandaş açısından önemini vurguladı. Kavi, “Adana’daki kontrol istasyonlarından 2011 yılında 45 bin 172 aracın sızdırmazlık raporu aldığını ancak artan araç sayısına rağmen çıkan yönetmeliklerle bu sayı 2017 yılında 20 bin 768 e düşmüştür.” dedi.
Kavi, yapılan yönetmelik değişikliği sonucu Ocak 2018 itibariyle LPG’ li araçların artık sızdırmazlık kontrolünün yapılmadığını belirtti. Ülkemizde her 100 araçtan 41’inin yakıt olarak LPG kullandığını ifade eden Kavi, “Patlamaya neden olan yakıt tankları da hafif kusur, cam filmleri de hafif kusur sayılmaktayken, Bu uygulamanın bilimsel hiçbir gerçekliği yok” dedi.
Kavi, yaşanan bu gelişmeler doğrultusunda kamu yararını öncelik edinen MMO faaliyetlerine yönelik getirilen bu kısıtlamaların halkın yaşamına tehdit oluşturduğunu, bir an önce bu yanlışlardan dönülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°