ABİDE (Akademik Becerilerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi) projesine devam edilmelidir. Süreci görüp değerlendirmek için bu proje çok önemlidir. Umarım sonuçlarından ders çıkarmayı becerir de bir nebze de olsa yol alabiliriz.
ABİDE projesinin amacı: “Projenin genel amacı, farklı madde formatlarını kullanarak üst düzey zihinsel özelliklerini ölçmeye yönelik beceri testlerinin geliştirilmesi ve öğrencilerin üst düzey zihinsel özelliklerine sahip olma durumlarının belirlenmesidir. Bu genel amaç kapsamında ulaşılması hedeflenen alt amaçlar ise şunlardır:
a) 8. sınıf düzeyinde öğrencilerin Türkçe, matematik, fen ve teknoloji ve sosyal bilgiler alanlarında zihinsel becerilere ne ölçüde sahip olduklarını belirlemek,
b) Öğrencilerin başarılarını etkileyen duyuşsal özellikleri, aile ve okul özelliklerini ortaya koymak,
c) Öğrencilerin puanlarının karşılık geldiği yeterlik düzeylerinin olduğu ve puanların anlam kazandığı bir değerlendirme sistemi kurmak,
d) Yeterlik düzeylerinin belirlenmesinden sonra periyodik olarak uygulanacak bu çalışma ile süreç içerisinde öğrencilerin gelişim ve değişimlerini, bu gelişim ve değişimlerin eğitim sistemindeki yansımalarını ortaya koyabilmektir.”
2018 ABİDE uygulamasında Türkçe, fen, matematik, sosyal bilgiler alanından her testten yarısı açık uçlu yarısı seçmeli 27 soru yer alıyor. Açık uçlu sorular bir program yardımıyla en az iki değerlendirmeci tarafından puanlanıyor. Dolayısıyla ABİDE geliştirilmesi gereken mevcutlara göre olumlu yönde bir proje sayılır.
ABİDE: ABİDEVİ BAŞARISIZLIĞIN SEBEBİ MEB’DİR, İDEOLOJİ VE EKONOMİ POLİTİKTİR
81 ilde 1230 okulda 75 bin 8’inci sınıf öğrencisine ve 1062 okulda 41 bin 54 4’üncü sınıf öğrencisine yönelik 2018 nisan ayında düzenlenen sonuçlara göre 8’inci sınıf öğrencilerinin 4 dersten ayrı ayrı temel altı, temel, orta, orta üstü ve ileri olmak üzere 5 yeterlik düzeyi ölçülmüş olup Türkçede ileri düzeyde öğrenci oranı yüzde 7,2, matematikte yüzde 3, fende yüzde 2,5 ve sosyal bilgilerde yüzde 9,4’tür.
İlkokul 4. sınıfların raporunda da benzer sonuçlar yer alıyor. Türkçede öğrencilerin yüzde 27,9’u, matematikte yüzde 39,9’u, fen bilimlerinde yüzde 37,5’i ve sosyal bilgilerde yüzde 29,7’si temel ve temel altı seviyede.
Ortaokul mezunu durumuna gelmiş çocukların yüzde 16,4’ünün matematikte dört temel işlem sorularını çözemediği, yüzde 66’sının hiciv ve nükteleri anlayamadığı, azımsanmayacak bir kısmının vücut organlarını tanımadığı, haritaları okuyamadığı tespit edilmiş bulunuyor.
Özel okulların daha başarılı olması, anne baba eğitimi arttıkça başarı oranlarının arttığı, aksi durumda düştüğü tespitleri eğitim ve okul olayının sosyoekonomipolitik olduğunu gösteriyor.
Ancak bunlar da yetmiyor. Okul ders programları da çok önemli bulunuyor.
İmam hatiplerde bu başarılar daha da düşüyor. Din derslerinin, etnosantrik içeriklerin, spiritüalist eğitim anlayışının etkileri konusunda kimse bir şey söylemiyor ama daha eleştirel düşünceye açık, dinci olmayan kesimlerden gelen çocukların başarısı daha yüksek bulunuyor. LGS raporunda Tunceli ve Muğla gibi iller buna örnek teşkil ediyor.
Okul ders müfredat ve içerikleri bu başarısızlıkta “ideolojik” boyutu, dincilik ve AKP’nin eğitim politikalarının başarısızlığını gösteriyor.
LGS SINAVININ İÇERİĞİ VE BİÇİMİ ABİDE’NİN AMACI İLE ÖRTÜŞMÜYOR
ABİDE’nin amaçları arasında 8. sınıf düzeyinde öğrencilerin Türkçe, matematik, fen ve teknoloji ve sosyal bilgiler alanlarında zihinsel becerilere ne ölçüde sahip olduklarını belirlemek” esas sayılırken LGS’de sosyal bilgiler yer almıyor.
ABİDE’de her testten 27 sorunun yarısı çoktan seçmeli yarısı açık uçlu olduğu halde LGS’de sınav soruları hâlâ çoktan seçmelilerle sınırlı bulunuyor, farklı başarıları ölçebilecek sorular ve soru tipleri içermiyor.
OKUL MÜFREDATLARI ABİDE’NİN AMACI İLE ÖRTÜŞMÜYOR
Dil, matematik, fen-teknoloji ve sosyal bilimlerde gelişeceksek her şeyden önce okul ders programlarının bu dokuya uygun bir hale taşınması gerekiyor. Ne yazık ki, fen teknoloji dersleri ortaokul ve liselerde haftada sadece 3-4 saat yer alıyor, sosyal bilimler aynı şekilde, hatta liselerde psikoloji ve sosyoloji gibi dersler ancak seçmeli grupta bulunuyor. Mevcut edebiyat, coğrafya, tarih dersleri de neredeyse tümden etnosantrik ağırlıkta bulunuyor. Değerler eğitimi ve spiritüalist eğitim vizyonu bu amaçlarla örtüşmüyor. Zorunlu din dersleri ve seçmeli pek çok etnosanrik dinci ders bu amaçlarla örtüşmüyor.
Kısaca bu müfredatla bu yeterliliklerin kazandırılması mümkün gözükmüyor.
ÇARE 1- ABİDE’YE GÖRE BAŞARISIZLIĞIN SEBEBİ İDEOLOJİKTİR, ÇÖZÜM NİTELİKLİ BİLİMSEL ELEŞTİREL ÖZGÜRLÜKÇÜ EĞİTİMDİR
ABİDE projesinin amaçlarında da belirtildiği üzere nitelikli dil-sanat, fen, matematik, sosyal bilimler ortaokulların temelini oluşturmakta olup çocukların hem bilgi edinimleri hem de zihinsel ve duyarlılık (moral, insani) gelişimleri için önemli bulunmaktadır.
Çözüm açık olup nitelikli bilimsel eleştirel özgürlükçü eğitim ve okuldur. Etnosantrizm ve dincilik, paracılık ve tüccarlık eğitim ve okulu araçsallaştırmakta, bozmaktadır. İşin çekirdeği insan, toplum ve doğa yararına bilimsel eleştirel nitelikli okul ve üniversitelerden geçmektedir.
ÇARE 2- ABİDE’YE GÖRE BAŞARISIZLIĞIN SEBEBİ EKONOMİ POLİTİKTİR, ÇÖZÜMÜ DE EKONOMİ POLİTİK OLMALIDIR
ABİDE’nin ortaya koyduğu sorunun ana nüvesinin ekonomi politik olduğudur. Çözüm de ekonomi politik olacaktır. Toplumsal eşitsizlikler giderilmeden, eğitim farklılıkları azaltılmadan, özgürlükçü ve demokratik bir toplum anlayışı geliştirilmeden bilimsel eleştirel zihinsel moral yetkinlikler de sınırlı kalmaktadır. Okul ve eğitim sorunu toplumsal sorunları tek başına çözemez, toplumsal sorunlarla beraber çözülebilir.
YA TÜRKİYE VE AKP DEĞİŞECEK YA DA…
Sonuçlar doğru okunursa doğru yol alınır. Sonuçların doğru okunabilmesi de bilimsel eleştirel insancıl doğacıl bir anlayışa sahip olup olmamakla ilgili bulunuyor. Ya Türkiye’nin temel politikaları, mevcut durumda onu temsilen AKP-MHP değişecek ya da gidecek, aksi taktirde eğitim sorunlarına palyatif tekniklerle köklü çözüm bulunması mümkün gözükmüyor.