MHP İŞÇİ ÇIKIŞLARI DOSYASINI VALİ DEMİRTAŞ’A VERDİ
Manşet Haber 10.07.2019 16:35:04 0

MHP İŞÇİ ÇIKIŞLARI DOSYASINI VALİ DEMİRTAŞ’A VERDİ

MHP İŞÇİ ÇIKIŞLARI DOSYASINI VALİ DEMİRTAŞ’A VERDİ

MHP Adana İl Başkanı Bünyamin Avcı, İl Divan Kurulu Üyeleriyle Vali Mahmut Demirtaş'ı ziyaret ederek, Büyükşehir Belediyesindeki işçilerin sorunlarını paylaştı.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana İl Başkanı Bünyamin Avcı 'Her ilde, birçok ilçede, büyük kurumlarda olduğu bilinen uçuk bankamatikçi örneklerini kamuoyuna sunarak, algı üreterek, gerçek emekçilerin sorunu gizlenemez.'dedi.
MHP Adana İl Başkanı Bünyamin Avcı, Büyükşehir Belediyesi ve ASKİ'den iş akitleri tek taraflı olarak topluca fesh edildiğini iddia ettiği işçilerin sorunlarını Vali Mahmut Demirtaş' a iletti. İl Başkan Yardımcıları Şevki Kaya, Alev Ataş ve Burhan Kızıl ile birlikte gerçekleştirdiği ziyarette Avcı, iki hafta önce başlatılan toplu çıkışlar hakkında bilgi verdi.
Ziyaret sonrası açıklama yapan Avcı 'İşinden aşından olan çok sayıda insan var. Bu mesele Adana'nın meselesi. Emekçilere hukuki çerçevede meşruiyet içinde destek olmaya çalışıyoruz. Her ilde, birçok ilçede, büyük kurumlarda olduğu bilinen uçuk bankamatikçi
örneklerini kamuoyuna sunarak, algı üreterek, gerçek emekçilerin sorunu gizlenemez.' şeklinde konuştu.
MHP Adana İl Başkanı Bünyamin Avcı ve beraberindeki heyet, Adana İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'ı da ziyaret etti.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°