MHP’Lİ SÖZLÜ’DEN ERDOĞAN’A DESTEK!
Manşet Haber 12.01.2019 08:50:33 0

MHP’Lİ SÖZLÜ’DEN ERDOĞAN’A DESTEK!

MHP’Lİ SÖZLÜ’DEN ERDOĞAN’A DESTEK!







Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü,
Adana’da eğitim veren 60 sürücü kursu temsilcileri ile bir araya geldi. Sorun
ve önerileri dinleyen Sözlü, beş yıllık hizmet süresince Adana’da görünür
hizmetlerinin yanı sıra fiziki rehabilite çalışmalarını tamamladıklarını ve
kentin gelecek yüz yılını kurtaran planlamayı haritaya işlediklerini belirtti.





Adana’da hem yeni imar alanı açmadıklarını, bir
metrekare dahi tarım alanını konut alanına çevirmediklerini söyleyen Başkan
Sözlü, “Hem yeni imar alanından hem de kentsel dönüşümden bir arada
bahsedemezsiniz. Yeni imar yoğunlukları vermeden, yeni kooperatifler açmadan,
rüşvet dağıtmadan seçime giden yegane belediye başkanıyım. Ceyhan’da 15 yıl
önce 60 dolmuş kooperatifi vardı, 15 yıl sonunda yine 60 olarak kaldı. Adana’da
da bu böyle olacak” dedi.





 “CUMHURBAŞKANIMIZIN HASSASİYETİ HAKLIDIR”





“Adana’da turizm olsun diyerek kentte gelecek hayali
kuranlar önce bunun alt yapısını hazırlamalı” diyen Sözlü, “Adana için hiç
yuvarlak laflar etmedim. Alt yapıyı hazırladık, planlara haritalara işledik.
İkinci beş yılımızda gözle görülür hale gelecektir tüm bu şehir planlamamız.
Cumhurbaşkanımız dikey yapılaşmaya karşı çıkıyor. Burada dikey yapılaşmadan
kastı yapı yoğunluğudur.  Adana’da bu yapılaşma yoğunluğuna tamamen
karşıyız” dedi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°