Sol kelimesini unutmuştuk ta ki Cihaner ve Böke’nin kamuoyuna manifesto diyerek sundukları bildiriye kadar.


Galiba bir şeyi kırk defa söylersek oluyor ya, hiç anmadığımızda da unutuluyormuş onu anladım.

Nasreddin Hoca’nın “kazanın doğurdu komşum”, deyince sevinen “kazanın öldü” dediğinde de “ hiç kazan ölür mü?” diyen komşusu misali, anmadığımız da unuttu bu ülke solu.

İktidar bunu bilinçli bir şekilde yaptı anladık da, solcu dediğimiz arkadaşlar neden, neden kendilerini var ettiğini her zaman belirttikleri sol ideolojiden ayrı kaldılar?

Ya da ne uğruna mı demeli?


Ülke bir süredir Akp temelli şekillendi. Akp eleştirildi ama Akp kokulu politikalar, tavırlar toplumun yapısına sindi.

Ne mesela?

Toplum 80’lerden bu yana, “dünya malına” özendirildi ama Akp ile bu doruk yaptı.

İnsanlar birbirlerine “ederleri, değerleri” kadar anlam yüklemeye başladı.

Paranın bilgiyi satın almayı bırakın, esir alıp köle ettiği bir bir dönem yaşıyoruz.

Herkes Napolyon misali, para diyor.


*****


Bir de olayın muhafazakarlık boyutu var.

Ülkede ki bütün siyasi aktörler, farkında olmadan “celladına aşık olan mahküm” misali, iktidar kopyası politikalar peşinde.


Akp’nin bütün başarısının altında yatan temel unsuru, “camiler kışlamız, minareler süngümüz” mottosu olarak algılamışlar. Bunu yadsımayalım, ama büyük resme bakmayı da bilelim.

Akp, büyük bir proje; BOP gibi mesela, ya da eşbaşkanlık gibi

Yazık ki, “dostlarımız” veya onların çok sevdikleri tanımla “yoldaşlarımız”, uzun zamandır eski sürüm yaşıyorlar bu gezegende.


Yeni bir şey öğrenmeden, bilmeden, eylemsizlikle sadece masallar anlatarak geçen yıllarında çözümü piyango biletlerinde arayan vatandaş gibi.

Hala,okudukları 1960 baskısı kitaplardan alıntılıyorlar yaşamı.

50 yıl geriden geliyor çözümleri, çözümsüzlükleri, ya da beslendikleri kaynaklar.

Bu şu demek değil elbette, evrensel doğrular 50 yılda 100 yılda değişmez tabı ki, ama anlatım, ifade değişir.


Dil değişir, kelime değişir, umut tasviri değişir!

Cihaner-Böke manifestosunun başlığı gibi tek değişmeyen, “sınıf temelli, sol siyaset” asla değişmeyecek.

Emek var oldukça, insan var oldukça, emek-sermaye çelişkisi devam edecek. Bunun çözümünü(?) de sağın yaptığı gibi “din” üzerinden “cami ve mevlüt” söylemleriyle başaramazsınız arkadaşlar!...