Manşet Haber 4.03.2019 12:30:03 0

'NEDEN ADAY OLDUNUZ?'

'NEDEN ADAY OLDUNUZ?'






DSP’nin Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı,
Adana’nın efsane Belediye Başkanı Av. Ege Bagatur’un oğlu Çağrı Bağatur ile
Seyhan ve Çukurova’da Belediye Başkanlığı yapan, CHP’den 2014’te Adana
Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterilen ancak seçimi kaybeden DSP’nin
Seyhan Belediye Başkan Adayı Yıldıray Arıkan ile 31 Mart seçimlerini konuştuk.
Hem Çağrı Bağatur hem de Yıldıray Arıkan’a neden DSP’den aday olduklarını,
kazanmak için mi, yoksa CHP’ye kaybettirmek için mi aday olduklarını açık açık
sordum.





Hem DSP’den hem de CHP’den Seyhan ve Çukurova Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan 31 Mart seçimlerinde CHP’den önce Çukurova, ardından Seyhan Belediye Başkan adaylığı için geçen Yıldıray Arıkan ile seçim bürosunda bir araya geldim. Söyleşimize DSP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Av. Çağrı Bağatur da katıldı.









Noter’den CHP’den Belediye Başkan Aday Adaylığını çektiğini
ve CHP’den noter kanalıyla istifa eden  Yıldıray Arıkan’a, “Niçin aday oldunuz? Ne
yapacaksınız?  Siz hem Seyhan’da belediye
başkanlığı yaptınız hem de Çukurova’da belediye başkanlığı yaptınız.  Seçimlerde kazandınız da kaybettiniz de?





YILDIRAY ARIKAN: Ben1999’da DSP’den aday olduğumda CHP’nin adayı vardı. Eczacı Erdoğan Çolak CHP’nin adayıydı. Biz DSP olarak seçimi kazandık. Sözüm ona 2004’de yine her partinin adayı vardı, biz seçim kaybettik, 2009’da ben Çukurova’yı kazandığımda Adem Atılgan saygın bir insandır. Adana’nın sevdiği bir isimdir o DSP’den aday oldu. Ben CHP’li arkadaşlara soruyorum şimdi. CHP’nin ilk ittifak yapacağı parti hangisi olması gerekiyordu,  kim olmalıydı? DSP olmalıydı değil mi? İlk teklifi DSP’ye yollamalıydı ki DSP’yi meclise taşımalıydı. Şimdi DSP millet ittifakının içerisindeki CHP’ye ye en yakın parti değil mi? ama CHP, DSP’yi arka bahçesi gibi görmüştü, nasıl olsa bunlar bize oy verirler. Şimdi böyle bir anlayışa karşı bu bir isyandır. DSP kişiliği olan fikirleri olan hedefleri olan prensipleri olan bir parti seçime giriyor, neden bu kadar korkuyorlar ve özellikler çağrıdan özür dileyerek bir şey söyleyecem okları benim üzerime doğrultuyorlar benim üzerime yönlendiriyorlar.









DSP’NİN İSYANI





İSMAİL BAŞKAN: Çağrı Bağatur’a da söylediğim kamuoyunda
bir algıdan bahsediyorum yani sanki CHP 
Seyhan’da kazanacak siz girdiğiniz için kaybettirecekmiş gibi bir algı
var. Veya Büyükşehirde Zeydan Karalar rüzgarı var,  fakat Çağrı Bağatur DSP’den girdi seçimi
kaybettirecekmiş gibi. Peki buna ne diyorsunuz?





YILDIRAY ARIKAN:Peki biz kazanırsak veya biz ikinci parti oluruz. CHP kaybederse onlar ona ne diyecek? Ben diyorum,  bakın şimdi yine Çağrı’dan özür dileyerek söylüyorum. İki tane aday var ortada biri DSP’den, biri CHP’den peki halka rağmen bir siyaset var mı, halka rağmen  yok değil mi? Şimdi bunu genel merkezin yaptığı ankette de, Zeydan Karalar’ın da yaptığı tüm anketlerde de Yıldıray Arıkan diğer arkadaşları tenzih ederek söylüyorum, özür diliyorum toplamının iki katı çıkar ise o zaman niye aday etmediniz?  Niye aday etmiyorsunuz şunu söyleyeyim şimdi şuan çıksak Yıldıray Arıkan mı, Akif Akay mı dersek, Yıldıray  Arıkan çıkarsa  ne yapmaları gerekir? Kim kimi bölmüş oluyor? Onlara bu soruyu soruyorum? O zaman eğer Yıldıray  Arıkan açık ara halkın istediği adaysa bunlara bir söz söylemeye hakları var mı ? yok.









ÇAĞRI BAĞATUR: Bu İkili sistem nereden çıktı? Yani
bu ikili sistem bundan sonra hep ikili sistemde gittiğini düşünün Türkiye’nin
yani siz içinize sindirecek misiniz ikili sistemi? Böyle seçilen adaylarla
böyle bir siyaset anlayışı ile böyle bir ikili sistemde  o yada bu bir birinden hiçbir farkı olmayan
ne fark koyuyor bende böyle bir farklı soru sormak istiyorum. Şöyle birşey mi
düşünülüyor ? Yerel seçim olacak böyle bir yerel seçimde AKP  bir yenilgiye uğratılacak böyle bir yenilgi
ile ülkenin iktidarı değişecek  yada yok
canım böyle bir şey olur mu bu bir yerel seçim. O zaman yerel seçimse bunda bir
çeşitlilik olması lazım. Ben hakkımı kullanıyorum, ben aday oluyorum, hizmet
etmek istiyorum diyorum. Sizede söyledim. Benim söylediklerimi ben bugün yüksek
sesle burada da dile getirmek istiyorum. Yapılabilir şeyler vaat ediyorum, bir
şehirde ulaşım ücretsiz olursa,  meyve
sebze ucuz vatandaşın evine gelirse,  elektriğin neredeyse  tamamına yakını ücretsiz olursa  Adana’da  Adanalı kazanır. Ben kazanamıyorsam da o gelip
yapsın o zaman ne derim ben iktidar olamadım ama fikrim iktidarda derim o zaman
yapsın. Ben daha fikir duymadım. Ama ben ancak ben “Adanayım, adana aşktır,
gönül hizmet işi” İyide vatandaş şunu soruyor? Bana ne yapacaksın diye soruyor?
Bende söylüyorum, ben Adana’yı bir milyar dolarlık teşvik yatırım alacak,
gençlerin iş konusunda cazip bir kent haline getireceğim. Neden bunu sadece
gençlere söylüyorum? Şehrin gençleşmesi lazım. Bir beyin göçü var. Hepsinin
elinde rakamları var. Bir tanesine şunu sorun? 
Şehirden gözünü kapatsın hepsinin elinde beyin göçü ile elinde hangi
veri var. Biz bunları söylediğimizde,  ben o zaman Adanaydım Aytaç bey (Aytaç Durak’I
kastediyor)  keçiler dalları yiyor diye
dalga geçiyordu. Aradan yıllar geçti Aytaç bey sonra Adana’nın en büyük sorunu,
 beyin göçü dedi.İngilizler buna diyor ki
akşam yemeğinden sonra kahvaltı için hayırlı olsun diyorlar. Yani en büyük
kaybımız bu.Olumlu siyaset yapacağımız dediğimiz için bunları söyleyip bunların
arkasına olumluları söylemiyoruz. O beyin o zaman olumluları algılamıyor. Onun
için diyoruz ki, Adana’yı gençler için iş ve yaşam konusunda cazibe haline
getirmek istiyoruz .Adana’yı bir teknoloji kenti haline getireceğiz. Bizim
bunları yapmak için belediye olarak şunları bunları yapma şansımız var. Ben
isviçre’de zug diye bir yerde  kantona
gittim. Adam biryer gösterdi. Burası dedi, sekiz milyar dolar  ücretiyor dedi. Baktım bembeyaz bir bina. Dedi
ki bunun içinde Siemens var,  o var,  bu var,  şu var. Şunu biliyor musunuz? Dünyanın en çok
kakao ihraç eden ülkesi İsviçre. Kakao mu yetişiyor? Yok. Yani, bu fabrikalar
kapandı. Ama, burada yüksek nitelikli, 
kaliteli insan gücü ile Adana’yı 
bir yerlere getirebiliriz. Bunun 
için çok önemli fırsatlar var. Bende diyorum ki,  ben söyleyim. O duysun,  vatandaşta istesin o da yapmasın. Hani
diyorsunuz ya ‘seçilemezsin’ Olabilir. Ben fikrimi ileri söyleyeyim duysun. Yani
duysun. Adana’da bunları yapmak  mümkün.
Adana’da bütün çatı katlarına  güneş
enerjisi. O kadar kolay şekilde elektiriği ücretsiz hale getirebilirsiniz ki,  bu öyle bir mümkün ki. Ama hiç kimse bunun
nasıl olacağını,  nasıl gelişeceğine
fikir sahibi değil ki. Bende bunu söylüyorum. Adanalı olarak, adanalı
belediyesine. Hüseyin Sözlü şahidimdir. Adana’da elektrikli otobüs yapın
dediğimde, bunu ilk siz yapın Adana’ya ait olsun, bu onur .Dediğimde. Şimdi
bunu artık söyleyemiyeceğim. Çünkü, farklı bir yerde yapılmaya başlandı bu. Şöyle
söyleyeyim üç yıl bir ayda geri dönüşümü var  bu 
araba onbeş yıl ileri gidiyor. İşte biliyor, başkanım. Ben belediye
başkanı olsam bunlarım hepsinin bir imkanı var. Ben Çağrı olarak söylediğimde
duyulmuyor. Bende bu yüzden geldim, DSP’den  aday oldum. Bakın siz beni dinliyorsunuz, bu
benim için bir şans, Adana için bir şans.





YILDIRAY ARIKAN: Ben anlamıyorum ya. Her partinin
kendi kimliği var. Şimdi CHP’nin bunu söylemeye hiçbir hakkı yok.Sen şimdi
gidip Saadet Partisi ile ittifak. Ama sen kendi altı okun ilkelerine inanmış DSP’yi
dışlıyorsun. Sonra DSP ayrı bir parti. Neden şimdi seçime girmesin.Şimdi bir DSP
olarak seçime girmeyelim mi? Vya CHP dediği adayları mı çıkaralım, böylemi
yapalım?





İSMAİL BAŞKAN: Şöyle bir algı var. 1999
seçimlerinde  İstanbul,  Ankara’da 
İzmir hariç her yerde SHP’nin, CHP’nin adayı var,  DSP’nin adayı var. Aradan az farkla  Recep Tayyip Erdoğan op dönem İstanbul
Belediye Başkanı seçildi.  Şimdi bu üç
parti bir olsaydı daha büyük bir güç olurdu şimdi iktidarda CHP  olurdu, DSP olurdu,  bunların birleşenleri olurdu.





ÇAĞRI BAĞATUR: Şimdi sağın bileşenleri ittifak var,
sol birleşende ise bir tane sol parti var  benim gördüğüm. Bütün resim bu,  kimse yüksek sesle söylemiyor.İki tane ittifak
var.  İkisi de sağa yaslanmış durumdalar
.2002’den beri Türkiye’de iktidarı alamayan bir parti o diğerinin iktidar olmasına
destek veren bir parti var o partide çıkıp iktidar olamadığı halde sen kenarda
dur diyor daha kaç seçimdir baş vereyim de oynasın  Sayın Kılıçdaroğlu.





YILDIRAY ARIKAN:9 seçimdir seçime girmiş, kaybetmiş.
Burada solu temsil eden DSP var CHP ise Ekmelettin İhsanoğlu’nu aday gösteren
bir partinin solculuğunu konuşabilirmiyiz.Ve gideceksin tıpış tıpış oy
vereceksin  diyeceksin bakın bu bir
isyandır.ben inanamıyorum yani bu duruma.



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

24.9° / 14.2°