“NEVRUZ’DA GELECEĞE DAİR UMUTLARIMIZI TAZELİYORUZ”
Manşet Haber 21.03.2019 13:42:26 0

“NEVRUZ’DA GELECEĞE DAİR UMUTLARIMIZI TAZELİYORUZ”

“NEVRUZ’DA GELECEĞE DAİR UMUTLARIMIZI TAZELİYORUZ”







Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl
Başkanı Mehmet Çelebi, baharın gelişine bağlı olarak doğanın uyanışını, bu
uyanışla birlikte bereketi simgeleyen Nevruz’un başta Adana olmak üzere
Türkiye’de ve dünyada güzellik, iyilik ve barış adına yeni bir başlangıç olması
dileğinde bulundu.





CHP İl Başkanı Çelebi, Nevruz Bayramı
dolayısıyla yayımladığı mesajında, Nevruz’un doğanın canlanması, baharın gelişi
olarak kutlanmasının yanı sıra, zulme ve baskıya karşı direniş gibi anlamlar da
taşıdığına dikkati çekti.





Yeni bir başlangıç olarak kabul edilen
Nevruz’un Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu olumsuzluklardan kurtulup yeni bir
başlangıçlar yapabilmesi için iyi bir vesile olabileceğini belirten Çelebi,
Nevruz’un tüm dünyaya barış getirmesi temennisini paylaştı.





Farklılıkların tüm toplum kesimleri
arasında zenginlik olarak kabul edilip, sevginin, saygının, hoşgörünün hakim
olduğu bir toplumda sorunların asgari seviyeye düşebileceğini aktaran Çelebi,
“Her Nevruz’da olduğu gibi barış umutlarımızı tazeliyor, yepyeni umutlarla
baharı karşılıyoruz. Bugün ihtiyacımız olan tek şey barıştır. İnadına barış
diyerek, mutlu insanların yaşadığı bir ülke ve dünya özlemimizi gerçekleştirme
noktasında Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’
özdeyişi temel ilkemiz olmalıdır” dedi.





Farklı bir inanca, etnik kökene, dile ya
da düşünceye, siyasi görüşe, yaşam felsefesine sahip olmanın olumsuzluk olarak
kabul edilmesinin yanlışlığına dikkati çeken CHP Adana İl Başkanı Mehmet
Çelebi, “Farklılıklar nedeniyle toplum kesimleri birbirine
düşmanlaştırılmamalıdır. Tıpkı Ulusal Kurtuluş Mücadelesi’nde olduğu gibi ülkemizin
geleceği ve çocuklarımızın yarınları için bir arada, huzurlu ve mutlu yaşayarak
çağdaş bir medeniyet hedefine ulaşabiliriz. Bu bağlamda Adana’mız, Türkiye’miz
ve dünya için yeni bir başlangıca vesile olması dileğiyle tüm halkımızın
Nevruz’unu Adana İl Örgütüm adına kutlarım” diye konuştu.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°