ÖĞRENCİLERE SİGARA VE OBEZİTENİN ZARARLARINI ANLATTILAR
Manşet Haber 10.10.2019 19:30:14 0

ÖĞRENCİLERE SİGARA VE OBEZİTENİN ZARARLARINI ANLATTILAR

ÖĞRENCİLERE SİGARA VE OBEZİTENİN ZARARLARINI ANLATTILAR







Çağımızın
en tehlikeli bağımlılık yapan maddelerinden sigara ile rahatsızlıklarından olan
obeziteye dikkat çekmek için Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Göğüs Hastalıkları
Uzmanı Dr. Nezaket Erdoğan ve Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Nihal Özdemir öğrenciler
ile bir araya geldi. Öğrencilere, sigara ve obezitenin neden olduğu
rahatsızlıklar ile bunlardan nasıl korunacağı hakkında bilgi verildi.





Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezaket Erdoğan, İsmail Sefa Özler Anadolu Lisesi’nde öğrenciler ile bir araya gelerek, kendisi başlı başına zehir olan tütünün, yanmaya başlayınca içinde bulunan, canlılar için son derece zararlı 4 bin civarında maddenin açığa çıktığını söyledi. Sigara dumanına maruz kalan çocuklarda bronşit ve zatürre görülme olasılığının daha yüksek olduğunu vurgulayan Uz. Dr. Nezaket Erdoğan, “Kronik bronşit, amfizem çoğunlukla sigarayla ilişkilidir. Sigara içen astım hastalarında şikâyetler ve klinik bulgular ağırlaşır. 30'lu ve 40'lı yaşlarda sigara içenlerin kalp krizi geçirme riski içmeyenlerin 5 katıdır. Sigara kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin en az % 20'sinden sorumludur. Kadınlarda östrojen eksikliği yaparak kalp hastalıklarını arttırır.” dedi.









BİRÇOK
KANSERİN NEDENİ SİGARA





Uz.
Dr. Erdoğan, sigaranın akciğer kanseri dışında dudak, ağız, gırtlak, nefes
borusu, yemek borusu ve idrar torbası kanserlerine neden olduğu ispatlandığını
ifade ederek, “Ayrıca böbrek ve pankreas kanserlerinin oluşumuna katkıda
bulunduğu, mide ve rahim ağzı kanserleriyle de ilişkili olduğu tespit
edilmiştir” diye konuştu.





TÜRKİYE’DE
YILDA 120 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYOR





Türkiye’de
her yıl 120 bin, her gün 300 kişinin sigaraya bağlı nedenlerle hayatını
kaybettiğinin altını çizen Erdoğan, “Akciğer kanseri ölümlerinin yüzde 95’i,
KOAH’a bağlı ölümlerin yüzde 90’ı maalesef sigara nedeniyle gerçekleşiyor.
Sigaraya bağlı ölümlerde, kalp damar hastalıkları da ilk sıralarda yer alıyor.
Sigara içen kadınların akciğer kanseri olma riski, içmeyenlere göre 3 kat daha
fazla” dedi.





Beş Ocak Lions Kulübü’nün desteğiyle Kazım Karabekir Ortaokulu’nda öğrenci ve aileleri ile bir araya gelen Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanımız Dyt. Nihal Özdemir, Adölesan (ergenlik) Döneminde Beslenme ve Obezite konulu sunum gerçekleştirdi.









KİLO
VERMEK KANSER RİSKİNİ AZALTIYOR





Dyt.
Nihal Özdemir, obez hastalarda daha çok, meme kanseri (kadınlarda menopoz
sonrası), bağırsak kanseri, rahim kanseri, özofagus (yemek borusu) kanseri,
pankreas kanseri, böbrek kanseri, safra kesesi kanserinin görüldüğünü
belirterek, “Klinik araştırmalar kilo vermenin kanser riskini azalttığını
gösteriyor. Hayatınızda yapacağınız küçük değişikler ile yaşamınızı büyük
oranda değiştirebilirsiniz. Bu değişimi yaparken profesyonel destek almak çok
önemli” dedi.





OBEZİTE
İLE MÜCADELEDE HERKESE GÖREV DÜŞÜYOR





Ergenlik
çağında büyümenin hızlı olduğunu, hızlı büyüme ve gelişmenin ise enerji ve
besin ögelerine ihtiyacı arttırdığını belirten Dyt. Nihal Özdemir,
 “Gençlerin artan ihtiyaçlarının karşılanmasında çeşitli sorunlar ortaya
çıkabilir. Bu sorunların bir bölümü yaşam şekliyle, bir bölümü ise bilinçsizlik
nedeniyle kazanılan hatalı alışkanlıklarla ilgili olabilir. Sorunların
giderilip, gençlerin sağlıklı büyüme ve gelişimini sağlayacak beslenme
koşullarına kavuşturulmasında ve sonraki yaşamında sağlığını olumlu etkileyecek
alışkanlıkların kazandırılmasında aileye, okula ve toplumun diğer kurumlarına
önemli görevler düşmektedir” dedi.

Özdemir, gençlerin, besleyici değeri düşük, yüksek enerjili, fazla yağlı ve tuz
içeren yiyecekler yerine, evde hazırlanan çiğ sebze, salata, yoğurt, sütlü
tatlıları tercih etmeleri gerektiğinin altını çizerek, “Gençlerin, fast food
ile birlikte früktoz yani mısır şurubu içeren içecekler ve yiyeceklerden uzak
durmaları obeziteye karşı çok önemli” dedi.

ÖNCELİK EBEVEYNLERİN EĞİTİMİ





Obezite
ile mücadelenin en önemli aşamasının iyi planlanmış bir beslenme programı
olduğunu belirten Özdemir sözlerine şöyle devam etti:

“Bu sunumu öğrencilerimizin ebeveynleri ile yapmamız çok önemli. Obezitenin tedavisinde
yapı taşı olan diyetin iyi anlaşılabilmesi ve uygulanabilmesi, diyetisyen
tarafından verilen ve kişiye özel olan beslenme eğitimi ile sağlanabilir. Bu
eğitimi öncelikle ebeveynlere vermemiz gerekli. Eğitim ise, çocuğun yaş grubuna
göre, teorik veya uygulamalı olarak; sağlık ve yeterli, dengeli beslenme
ilişkisi, temel besin grupları, sakıncalı besinler, okulda, evde ve bunların
dışında ana ve ara öğünlerde dengeli ve güvenli besin seçimi, özel günlerde
beslenme konularını kapsamalıdır. Hedefimizin çocuğa günlük enerji tüketimini
ayarlayabilme, ideal beslenme modelini geliştirme yeteneğinin kazandırılması
olmalıdır.” dedi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°