OY KULLANILAN YERLERDE MUTLAKA KAMERA SİSTEMİ OLMALI
Manşet Haber 11.12.2018 09:14:01 0

OY KULLANILAN YERLERDE MUTLAKA KAMERA SİSTEMİ OLMALI

OY KULLANILAN YERLERDE MUTLAKA KAMERA SİSTEMİ OLMALI






Kaymakamlar
ve kurum müdürleriyle bir araya gelen Vali Mahmut Demirtaş, “Seçim yaklaşıyor,
oy kullanılan yerlerde mutlaka kamera sisteminin olması lazım. Kamera sistemi
olmayan yerlerin tespiti yapıldı. Yetkili arkadaşlarımız gerekli çalışmayı
yapıyorlar.’’ dedi.





Vali
Mahmut Demirtaş başkanlığında düzenlenen toplantıda ilçelerin genel durumu
vatandaşlara yapılan hizmetler ve ilçelerin ihtiyaçları tüm detayları ile ele
alındı.





Toplantı
öncesinde Vali Demirtaş; kent güvenliği, eğitim, uyuşturucu ile mücadele, kaçak
yapılaşma ve tasarruf tedbirleri hususunda bazı açıklamalarda bulundu.





Uyuşturucu ile mücadele hususunda metruk binaların önemine değinen Vali Demirtaş, Adana’dayüze yakın metruk bina bulunduğunu dile getirerek bu binaların şüphesiz hemenyıkılması gerektiğini kaydetti.  Özellikle uyuşturucu ile mücadelede en büyük engelin bu metruk binalar olduğunu belirten Vali Demirtaş, ‘’Uyuşturucu bağımlısı gençlerin bu binaları çok ciddi şekilde kullandığını görüyoruz. Büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyelerinden ricamız bu metruk binaların biran evvel yıkılmasıdır.’’ dedi.





İçişleri
Bakanlığımızca, uyuşturucuyla mücadelede ihbar ayağını kolaylaştırarak
vatandaşların karşılaştıkları uyuşturucu ticaretini en hızlı ve doğrudan bir
şekilde ihbar edebilmelerini sağlamak ve bu ihbarları yaygınlaştırmak amacıyla
Uyuşturucu ile Mücadele Uygulamasının (UYUMA) hazırlandığını aktaran Vali
Demirtaş,  ‘’Uygulamayı telefonlarına indiren vatandaşlarımız, uyuşturucu
satışı ve kullanımıyla ilgili herhangi bir olay gözlediğinde bu uygulamayla
bildirimlerini kısa sürede yetkili mercilere iletebilecekler. Sisteme konum
bilgisiyle birlikte düşen ihbar, bölgeye en yakın ekibe iletilecek olup ihbarcının
kimliği kesinlikle gizli tutulacaktır. Tüm vatandaşlarımızın bu konuda duyarlı
olmasını ve bu uygulamaya destek olmalarını bekliyoruz.’’ şeklinde konuştu.





Adana’daki
önemli sorunların başında kaçak hayvan kesimi olduğunun altını çizen Vali
Demirtaş,  kaçak hayvan kesimi hususunda özellikle belediyelerin çok ciddi
bir mücadele vermesi gerektiğini dile getirdi. Tek tırnaklı hayvan kesimi ve
kesim yapılmaması gereken yerlerde kesim yapılmasının engellenmesi için gerekli
denetim ve kontrollerin arttırılması konusuna değinen Vali Demirtaş, ‘’
Adana’nın böyle bir şeyle anılması bizi utandırıyor. Bizim bu insanlara fırsat
vermememiz lazım.’’ diye konuştu.





SOKAKLARDA
DİLENEN ÇOCUK KALMASIN





Açıklamalarında
kimsesiz çocuklarının durumuna da değinen Vali Demirtaş, sokak çocuklarına
özellikle sahip çıkılması gerektiğini vurgulayarak, ‘’Sokaklarda kimsesiz
çocuklar varsa burada bizim bir eksiğimiz var demektir. Aile, Çalışma ve Sosyal
Hizmetler İl Müdürlüğü olarak, belediyelerimiz olarak kaymakamlıklarımız olarak
herkesin bu konuda duyarlı olması ve üzerine düşen sorumlulukları yerine
getirmesi gerekiyor. Sokaklarda özellikle dilenen çocuklarımız kalmasın.’’
dedi.





KAÇAK
YAPILAŞMAYA MÜSAADE EİLMEMELİ





Belediyelerin
kaçak yapılaşmaya da asla müsaade etmemesi gerektiğini vurgulayan Vali Demirtaş
açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi:  ‘’Kaçak yapılaşma
konusunda en büyük duyarlılık belediyelerimize düşüyor.  Bir de çok ciddi
sayıda okula ihtiyacımız var. Okul yapabilmemiz için boş arsaya ihtiyacımız
var. Bu yıl epey okul yaptık, tüm belediye başkanı arkadaşlarımıza teşekkür
ediyorum. Ama bu okullar bize yetmiyor. Bizim tekrar imar planlarını önümüze
koyup yeni okul alanları belirlememiz lazım. Ödeneğimiz var. Fakat biz yer
olmadığı için okul yapamıyoruz. Lütfen bu konuda hem kaymakamlarımız hem de
belediye başkanlarımız hassasiyet göstersinler.’’





Yoğunlaşmaları
gereken bir diğer konunun ise kent güvenlik sistemi olduğunu dile getiren Vali
Demirtaş,  ‘’Özellikle seçim yaklaşıyor, oy kullanılan yerlerde mutlaka
kamera sisteminin olması lazım. Kamera sistemi olmayan yerlerin tespiti yapıldı.
Yetkili arkadaşlarımız gerekli çalışmayı yapıyorlar.’’ dedi.





Tasarrufun
önemine de değinen Vali Demirtaş,  inancımız gereği israf etmenin yanlış
bir davranış olduğunu aktardı. Personellerin bu konuda yeteri kadar
bilinçlendirilmesi gerektiğini dile getiren Vali Demirtaş, ‘’Kendi evinizde
elektriği, suyu nasıl kullanıyorsanız kamu kurum ve kurumlarında aynı şekilde
kullanın. Bir yerde boş yere elektrik yanıyorsa orayı kapatalım.’’ dedi.





Ayrıca
konuşmasının devamında zor zamanlar geçiren ve açlığın çok ciddi boyutlara
ulaştığı Yemen’e bir yardım kampanyası başlatacaklarını aktaran Vali Demirtaş,
kamu kurumlarına gerekli yazıların yazıldığını ve tüm vatandaşların bu konuda
duyarlı olması gerektiğini belirterek ‘’Adana olarak Yemen’e en iyi şekilde
ellerimizi uzatmalıyız.’’ diyerek sözlerini sonlandırdı.





Toplantı,
yapılan değerlendirmelerin ve karşılıklı görüş alışverişinin ardından sona
erdi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°