Öztürk’ten geri adım
Manşet Haber 4.09.2012 17:54:25 0

Öztürk’ten geri adım

Öztürk’ten geri adım

Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk’den Türkiye Belediyeler Birliği’nin ‘Atıksı ve Evsel Katı Atık Ücreti’ tahsilâtının ertelenmesi teklifine destek

Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, Türkiye Belediyeler Birliği’nin (TBB) 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 11. maddesine istinaden ilçe belediyelerinin gerçekleştirdiği ‘Atıksu ve Evsel Katı Atık Ücreti tahsilâtının’ ertelenmesi teklifine destek verdi.
Başkan Prof. Dr. Öztürk, ilgili kanun ve yönetmeliklere istinaden başlayan uygulama karşısında vatandaşlardan yoğun şikâyetler geldiğini söyledi.
Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, kanunun uygulamasında ortaya çıkan bazı aksaklıkların giderilmesi için konunun bir süre için ertelenmesinin uygun olacağını düşündüğünü ifade etti.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 11. maddesinde belediyelerin meclisleri tarafından belirlenecek tarifeye göre atıksı toplama, arıtma ve bertaraf ücreti ile katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınacağının düzenlendiğini belirten Başkan Prof. Dr. Öztürk,
“Atıksa ve katı atık ücret tarifelerinin belirlenmesi usulü, hizmet sözleşmelerinin yapılması, faturalandırma ve tahsil, çevre temizlik vergisi ve kanalizasyon harcamalarına katılma payının mahsubu ile diğer hususlar 27/10.2010 tarih ve 27742 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan, ‘Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’de yer almış, yönetmeliğin geçici birinci maddesi ile belediyelerin atıksı ve evsel katı atık ücretini belirleme ve tahsil sorumlulukları başlamıştır.
Belediyelerin sorumluluğunun başladığı tarihten itibaren geçen sürede atık ücretlerinin su faturası üzerinden tahsil edilmesinin sebep olduğu güçlükler, katı atık toplama ve taşıma, bertaraf ile atıksu ücretleri için atık üreticileriyle sözleşme yapılmasındaki zorluklar, atık ücretinin mükellefi ve konusunun çevre temizlik vergisiyle aynı olması, tarifelerin tespit esaslarının karmaşık olması gibi nedenler göz önünde tutulmaktadır.
Sıraladığımız tüm bu nedenlerle uygulamayı kolaylaştıracak bir düzenleme yapılması ve bu süreçte söz konusu yönetmeliğin geçici birinci maddesindeki ‘uyum sağlama’ yükümlülüğünün yerine getirilebilmesi için ‘Atıksu ve Evsel Katı Atık Ücreti ödenmesi’ uygulamasını ertelemenin makul bir karar olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°