PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI 4-9 NİSAN’DA
Manşet Haber 20.02.2017 08:30:57 0

PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI 4-9 NİSAN’DA

PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI 4-9 NİSAN’DA

İlki 2013 yılında organize edilen ve her geçen yıl giderek daha fazla katılımcı ile büyük bir şölene dönüşen “Nisan'da Adana'da – Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı” sadece Adana'ya değil bölgenin ve ülkemizin tanıtımına da katkıda bulunan bir turizm hareketi haline geldi. Özellikle uluslararası katılımcıların artması ve karnavalın bir marka değerine ulaşması, ekonomik ve kültürel anlamda da olumlu etkiler yaratıyor.
Her yıl Türkiye'nin ve dünyanın birçok yerinden Adana'ya gelen yerli ve yabancı turistler, karnaval boyunca yaşadıkları deneyimlerle, bir çeşit 'Turizm Elçisi' kimliğini taşımaya başlıyorlar. Bu elçiler; yaşadıkları şehir ve ülkelerde karnaval üzerinden kentimizin, bölgenin ve hatta Türkiye'nin tanıtımına doğrudan katkıda bulunuyorlar.
Onbinlerce insanın muhteşem portakal çiçeği kokuları eşliğinde hoşça vakit geçirmelerini, Adana mutfağının eşsiz lezzetlerini tatmalarını, Adana ve civarında görülecek tarihi ve doğal güzellikleri ziyaret etmelerini sağlamak karnavalın başlıca amaçlarından biri olmuş durumda. Bu yıl kurgulanan 'Nisan'da bir hafta Adana'da' ile yalnızca Adana değil çok yakındaki Mersin, Tarsus, Kapadokya Bölgesi, Nemrut, Antakya, ve hatta Adana’nın Akdeniz kıyı şeridinin de bu turizm hareketinden yararlanmasını ve fayda sağlaması da amaçlanıyor. DCIM100GOPROG0035101.
Bu düşünce ile Nisan'da Adana'da Komitesi, özellikle uzak yerlerden karnavala gelmeyi düşünenler için, 1 haftalık dolu dolu örnek bir program hazırladı. Nisan'da 1 Hafta Adana'da sloganıyla Türkçe ve İngilizce hazırlanmış olan tanıtım linkini de web sitesine, mobil uygulamasına ekleyerek, yerli ve yabancı turistlerin bölgede daha uzun kalmalarını sağlamayı hedeflendi.
KARNAVAL 4-9 NİSAN ‘DA
Bu yıl 4-9 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek olan karnavalın programı, Mart ayının son haftasında, resmi web sitesi ve sosyal medya hesaplarından duyurulacak. Karnaval ile ilgili olarak, karnaval resmi web sitesi, sosyal medya hesapları dışındaki bilgilere itibar edilmemesi de istendi. Karnavalın resmi hesapları ve web-sitesi şöyle:Kortejden rengarenk bir goruntu
Facebook.com/NisandaAdanada
Twitter.com/NisandaAdanada
Instagram.com/NisandaAdanada
Youtube.com/NisandaAdanada
www.NisandaAdanada.com



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°