PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI HAZIRLIĞI
Manşet Haber 5.03.2019 20:25:06 0

PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI HAZIRLIĞI

PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI HAZIRLIĞI






“Nisanda
Adanada Portakal Çiçeği Karnavlı” bu yıl uluslar arası boyuta taşınıyor.
Karnavala sayılı günler kaldı. Valilik de hazırlıkları gözden geçiriyor.





3-7 Nisan 2019 tarihleri arasında düzenlenecek olan Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı ile ilgili yapılan hazırlık çalışmalarında gelinen aşamanın değerlendirildiği toplantı Vali Mahmut Demirtaş başkanlığında gerçekleştirildi.









Makam
Toplantı Salonunda düzenlenen toplantıya Vali Demirtaş’ın yanı sıra; Vali
Yardımcısı Mustafa Yavuz,  İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, İl Kültür ve
Turizm Müdürü Sabri Tari ile ilgili yetkililer katıldı.





Adana’nın
tanıtımına büyük katkı sağlayan festivalin en iyi şekilde gerçekleştirilmesi
amacıyla karşılıklı  görüş alışverişinde bulunulan toplantıda konuşan Vali
Mahmut Demirtaş; kentte her sene düzenlenen festivalin bir öncekinden daha
düzenli ve geliştirilmiş olmasını hedeflediklerini ifade ederek ‘‘ Adana’yı
marka şehir yapmaya hizmet edecek böyle etkinliklerin her zaman destekçisi
olacağız. İlimizin doğal güzelliklerini, kültürünü, insanını tanıtmamıza vesile
olan Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalının bu yıl çok daha iyi
organizasyonla gerçekleştirilmesine önem veriyoruz. Bu sebeple ilgili kurum ve
kuruluşlarla koordineli olarak çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.
Festivalin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum.’’ dedi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°