PRİM BORCU BULUNANLAR 2020 SONUNA KADAR SAĞLIK HİZMETİNDEN YARARLANACAK
Manşet Haber 8.01.2020 14:03:32 0

PRİM BORCU BULUNANLAR 2020 SONUNA KADAR SAĞLIK HİZMETİNDEN YARARLANACAK

PRİM BORCU BULUNANLAR 2020 SONUNA KADAR SAĞLIK HİZMETİNDEN YARARLANACAK

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, prim borcu bulunanların 2020 yılı sonuna kadar hastanelerden sağlık hizmeti almaya devam edeceklerini duyurdu.
Konu ile ilgili kararın Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdiğini belirten Bakan Selçuk, ”BAĞ-Kur’lular ve GSS prim borcu olanlar sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam edecek.” dedi.
Genel Sağlık Sigortası’nın 1 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe girdiğini belirten Bakan Selçuk, açıklamasında şu görğşlere yer verdi:
“Ülkemizde çalışması nedeniyle sigortalı olanlar ve sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişiler hariç herhangi bir şekilde sağlık hizmeti alamayanlara 88,29 lira prim ödemeleri şartıyla sağlık hizmeti verilmektedir. Bu miktarı ödeyemeyecek olanlara ise gelir testi yaptırmaları şartıyla devlet tarafından ücretsiz sağlık hizmeti verilmektedir.
Prim borcu olan vatandaşlarımızın azalması GSS sisteminin işlerliğini ortaya koymaktadır. Bir yandan primini ödeyen vatandaşımızın sayısı artarken, diğer yandan primsiz sağlık hizmeti alma talebinde bulunan vatandaşımızın sayısı azalmaktadır.”



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°