RESSAM GÜHER, ANAVARZA KALESİ’Nİ ÇİZDİ
Manşet Haber 12.01.2020 13:18:49 0

RESSAM GÜHER, ANAVARZA KALESİ’Nİ ÇİZDİ

RESSAM GÜHER, ANAVARZA KALESİ’Nİ ÇİZDİ

Avrasya Sanat Kültür Edebiyat ve Bilim Federasyonu tarafından düzenlenen, Adana'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 98. Yıldönümü nedeniyle açılan karma sergiye Anavarza Kalesi resmiyle katılan Ressam Fatma Güher Akyüz, “Tarihte yenilmez şehir adıyla da tanınan Anavarza Antik Kenti’nin kalesini çizmekten dolayı bahtiyarım” dedi.
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan ve görkemli giriş kapısı, kalesi, tiyatrosu ve surlarıyla dikkati çeken Kozan’daki Anavarza Antik Kenti'nin yakın bir zamanda yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olacağına inandığını söyleyen Akyüz, “Kozan ilçesi Dilekkaya Mahallesi'nde bulunan ve tarihte 'yenilmez şehir' adıyla da tanınan Anavarza Antik Kenti, Helenistik, Roma, Bizans, Sasani ve Osmanlı medeniyetlerine yaptığı ev sahipliğiyle önemli kültür izlerini barındırıyor Tarihçesi M.Ö. 19 yılına dayanan ve Roma İmparatorluğu'nun Doğu Akdeniz'deki en önemli ordugah merkezleri arasında yer alan antik kent, Anadolu'nun bilinen en büyüğü Efes'ten daha geniş yerleşkeye sahip bulunuyor. Bu önemli yerin hafızalarda yer bırakması için çizdim” dedi.
Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezinde, 10 Ocak’ta açılan sergiyi düzenleyen Avrasya Sanat Kültür Edebiyat ve Bilim Federasyonu’na teşekkür eden Akyüz, “Adana'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 98. Yıl 98. Sanatçı etkinliklerinde, sanata ve sanatçıya gösterilen ilgiden dolayı son derece memnun olduk. Bu etkinlikte resim, müzik, şiir, edebiyat eserleri sergilendi. Bu tür ortak karma etkinlikler, sanatı ve sanatçıyı dolayı daha çok güçlendirmekte ve sanatın gücünü ve akımlarını gelecek nesillere taşımakta, güzel olumlu etkileşimler içinde olunmaktadır” dedi.
Fatma Güher Akyüz, “Türkiye'nin başka illerinden gelen sanatçı arkadaşlarımız, sanat adına Adana'daydılar ve sanatın öncülüğünü bir kez daha Adana'da yaşadılar ve yaşattılar, onlarla birlikte sesimizi duyurduk” şeklinde konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

35.8° / 20.3°