RUS TEKSTİLCİLER ADANA’DA
Manşet Haber 9.09.2019 00:08:39 0

RUS TEKSTİLCİLER ADANA’DA

RUS TEKSTİLCİLER ADANA’DA






Rusya
ile Adana arasında tekstil sektöründeki ticari ilişkileri geliştirmek, ikili
görüşmeler yapılmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilen ziyarete katılan 50
farklı firmadan toplam 61 kişilik heyet, ilk ziyaretini Adana Sanayi Odası’na
gerçekleştirdi.





ADASO’da,
‘Rus heyeti’, ‘'Türk Tekstil Sektörü ve Rus Pazarı” konusunda bilgilendirmek
amacıyla düzenlenen toplantıya, Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki
Kıvanç, Meclis Başkanı İsrafil Uçurum, ADASO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sütcü,
AOSB Bölge Müdürü Ersin Akpınar, ADASO Genel Sekreteri Bora Kocaman ve AOSB
İnsan Kaynakları ve İdari İşler Müdürü Ayhan Uçak katıldı.





TÜRK
VE RUS TEKSTİL SEKTÖRÜ





Toplantının
açılışında konuşan Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, iki ülke arasındaki
ticari ilişkilerin ve iş birliklerinin daha da geliştirilmesini amaçladıkları
toplantıya ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.





Rusya
ile Türkiye arasındaki iş birliği ve yatırım imkanlarının geliştirilmesinin her
iki ülke için de önemli olduğunu belirten Kıvanç, “Rusya ile Türkiye arasındaki
iş birliği ve yatırım imkanlarının geliştirilmesinin her iki ülke için de
önemli olduğu inancındayım. Türkiye’de faaliyet gösteren Rus firmalarının
sayısında son yıllarda artış göstermekte olup, ülkemiz firmalarının da Rusya’ya
ilgisinin yine artış eğiliminde olduğu görülmüştür” dedi.





Adana
ile Rusya arasındaki ticaret hacmine bakıldığında yıllara göre artış olduğunu
gözlemlendiğini ama bunun yeterli olmadığını dile getiren Kıvanç, “Rusya’ya
ihracatımız 2016 yılında 35 milyon dolar, 2017 yılında 61 milyon dolar, 2018’de
ise 66 milyon dolar olup, Adana’nın en fazla ihracat yaptığı ülkeler arasında
yer almaktadır.  Bu rakamların çok daha
yukarılara çıkarılması beklenti ve arzumuzu ifade ederek, Rus yatırımcıları
ilimizde görmek istiyoruz” diye konuştu.





Türk
Tekstil Sektörü ve Rusya Pazarı konulu toplantıda ayrıca Rus Alım Heyeti
temsilcileri ile Türk iş adamları iş birliği ve yatırım imkanları hakkında
karşılıklı bilgi alışverişinde bulundu. Dört gün boyunca Adana’da bulunacak Rus
alım heyeti temsilcileri, Adana’daki tekstil fabrikalarını yerinde inceleme
fırsatı bulacak.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°