SAĞLIKTA ŞİDDET ENGELLENMELİ
Manşet Haber 23.01.2017 14:59:25 0

SAĞLIKTA ŞİDDET ENGELLENMELİ

SAĞLIKTA ŞİDDET ENGELLENMELİ

Adana Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, sağlıktaki sorunların çözülmesini ve çalışanlara yönelik şiddetin de önlenmesini istedi.
Halk Sağlığı Müdürlüğüne atanan Dr. Alper Acil'i, Genel Sekreter Dr. A. Erhan Özeren, Dr. Ali Kemal Azder, TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Yaşar Ulutaş ile gerçekleştirilen ziyarette,
aile Hekimlerinin yaşadığı sıkıntıları dile getiren Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, Aile Hekimlerinin bir çok sorunu olduğunu bu alanda tüm hizmet veren bileşenlerin ortak hareket etmesi ve koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi gerektiğini, bunun Adana Tabip Odasının öncelikli gündemi olduğunu söyledi.
“OKUL MUAYENELERİNDE STANDART OLUŞTURULMALI”
Sıfır nüfuslu ASM’lerin planlanmasında Tabip Odası temsilcisinin de olması gerektiğine vurgu yapan ATO Genel Sekreteri Dr. A. Erhan Özeren ise “Sıfır nüfuslu ASM’lerin iyi planlama yapılmadan açılması hekimler arasındaki çalışma barışını bozmaktadır. Talep eden hekimlere EBYS programı tanıtılmalı, bu süreçte Aile Hekimi arkadaşların fiziki evrakları kabul edilmelidir” dedi.
Performans itiraz komisyonunda Tabip Odasını temsilen bir aile hekiminin bulunması gerektiğinide ifade eden Dr. A. Erhan Özeren, Halk Sağlığı bünyesindeki hasta hakları şikayet komisyonlarında Tabip Odası temsilcisinin bulunmasının Danıştay kararı olduğu belirterek okul taramalarının bir hengame şeklinde yapıldığını, bu konuda ASM’lerde gereksiz yoğunluk olduğunu ve okul muayenelerinde standart oluşturmak gerektiğini, bunun toplum sağlığı açısından da önemini dile getirdi.
“BİRLİKTE DAHA VERİMLİ ÇALIŞMALIYIZ”
Halk Sağlığı Müdürü Dr. Alper Acil, daha önceki dönemde birlikte güzel işlere imza attıklarını belirterek şöyle konuştu;
“Öncelikle hoş geldiniz. Aile Hekimleri ve Toplum Sağlığı Hekimleri bizim olmazsa olmazımız. Önümüzdeki dönemde de görev yapacağımız süre boyunca yine uyum içerisinde çalışma arzusundayım. Konum itibariyle Aile Hekimi ve TSM hekimi arkadaşlarımızın karşılaştığı sorunları olabildiğince giderme çabası içerisindeyiz. Hekimler olarak iş yükümüz oldukça fazla dolayısı ile hekimler olarak bir arada olmalıyız. Uzun vadede daha verimli çalışmaları birlikte yapmayı umuyorum.” Diye konuştu.
Görüşmenin ardından Dr. Acil'e Adana Tabip Odası tarafından hazırlanan 'İlk Çağlardan Günümüze Çukurova Tıp Tarihi' kitabını hediye edildi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°