ŞAMPİYONLARIN YUVASI YIKILIYOR!

ŞAMPİYONLARIN YUVASI YIKILIYOR!

O spor salonundan nice şampiyonlar çıktı…

O spor salonunda nice antrenörler yetişti…

O spor salonunda nice çocuklar, gençler, kızlarımız spor yaparak kötü alışkanlıklardan uzak durdu…

O spor salonunda şimdiye kadar iddia ediyorum binlerce sporcu yetişti…

O spor salonunda ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan öğrenciler spor yapıyor…

Kimisi judo, kimisi karate, kimisi tekvando öğreniyor…

Boşuna “Ağaç yaşken eğilir” sözünü söylememişler…

O yüzden küçük yaşta spor yapmaya başladılar…

O spor salonuna veliler çocuklarını büyük bir güvenle gönderiyor…

O spor salonunun neredeyse 30 yıllık bir geçmişi var…

O spor salonundan şu anda nereden baksanız 500’ yakın sporcu faydalanıyor…

Sizler, bizler değilmiyiz; çocukları, gençleri spora kanalize edelim diyerek bas bas bağıran…

O spor salonu için yıkım kararı alınmış…

O spor salonu Yüreğir İlçesi Yavuzlar Mahallesi’nde bulunuyor…

Yavuzlar Spor Salonu il milli eğitim müdürlüğün uhdesinde bulunuyor…

Orası yıkılıp ek bina yapılacak…

Ancak, yapılacak bina için spor salonunun bulunduğu alan yeterli değil…

Alan yeterli olmamasına rağmen yıkım işinin yapılacağı söyleniyor…

Hatta spor salonuna gelen sporcular ve velileri imza kampanyası başlattı…

Onlar fazla bir şey istemiyor…

Sporcular spor yapmak istiyor…

Veliler, çocuklarının spor yaparak kötü alışkanlıklara kapılmamalarını istiyor…

Şimdi bana söyler misiniz, bir yandan çocukları ve gençleri spora kanalize etmeye çalışacağız…

Diğer yandan şampiyonların çıktığı, 500’e yakın çocuğun, gencin ve kız çocuklarının spor yaptığı spor salonunu yıkacağız!...

Bu bir çelişki değil midir?..

Hadi yıkıyorsunuz diyelim…
Hiç olmazsa o çocukların, gençlerin spor yapabileceği bir spor salonu inşaa edip teslim ettikten sonra tabiri caizse yuvalarından kovun…

Hiç mi vicdanlar sızlamayacak!...

Hiç mi içiniz cız etmeyecek!...

Eğer o spor salonu yıkılırsa o çocuklar ve gençler spor yapacak salon bulamayacaklar…

Çünkü onların evleri spor salonunun civarında bulunuyor…

Adana Valisi sayın Mahmut Demirtaş’ın bu konuya el atacağını umuyorum ve kendisine seslenmek istiyorum…

Sayın valim siz spora ve sporcuya büyük önem veriyorsunuz…

Bu sporcuların sorununu ancak siz çözebilirsiniz…

İnanın bu çocuklar ve gençlerin elinden spor salonları alınırsa sporu bırakmak zorunda kalırlar…

O spor salonuna spor yapmaya giden çocukların ve gençlerin neredeyse tamamı 18 yaşın altında bulunuyor…

Hangi anne baba çocuğunu uzak yerde bulunan spor salonuna gönderebilir…

Bu gençler bu salonda spor yapmaya devam ederlerse onlar antrenör olduklarında yeni sporcular yetiştirecekler…

Sporcular yetiştirilmekle kalınmayacak, yeni şampiyonlar keşfedilecektir…

Sayın valim. çocukların, gençlerin ve velilerin sorununu size aktardım…

Sizden devlet baba şefkati bekleyerek spor salonunun ellerinden alınmamasını istiyorlar…

Bizden iletmesi, taktir sizden…

Hüseyin SUNGUR

12.03.2018 23:28:40

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI