SATSUMA MANDALİNA İHRACAT YOLCUSU
Manşet Haber 14.10.2017 19:10:21 0

SATSUMA MANDALİNA İHRACAT YOLCUSU

SATSUMA MANDALİNA İHRACAT YOLCUSU

Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden Sonbahar aylarının vazgeçilmezi, vitamin deposu, grip ve soğuk algınlığına karşı doğal ilaç satsuma mandalina da, 2017/18 ihracat sezonu Ege Bölgesi’nde 23 Ekim 2017 tarihinde başlıyor.
Ekonomi Bakanlığı Batı Anadolu Bölge Müdürlüğü tarafından oluşturulan Satsuma Mandalina Hasat ve İhraç Tarihini Belirleme Komisyonu İzmir iline bağlı İnciraltı, Güzelbahçe, Seferihisar, Ürkmez, Gümüldür, Ahmetbeyli, Özdere, Selçuk ile Aydın iline bağlı Söke ve Davutlar ilçe ve beldelerdeki muhtelif bahçelerde yaptığı incelemeler ve alınan numunelerin İzmir Laboratuvar Müdürlüğünde yapılan analizi sonucunda, satsuma mandalinanın; 19 Ekim 2017 tarihinden itibaren kesimine, 23 Ekim 2017 tarihinden itibaren de ihraç edilmesine karar verdi.
Satsuma mandalina bu sezon 10 gün geç olgunlaştıEIB Yönetim Kurulu
Satsuma mandalinanın geçen yıla göre mevsim koşullarından dolayı 10 gün geç olgunlaştığını belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Rıza Seyyar, satsuma mandalinadaki geç olgunlaşma nedeniyle geçen yıl 14 Ekim olarak belirlenen ihraç tarihinin bu yıl 23 Ekim’e çekildiğini kaydetti.
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü’ne yaptırdıkları “Ege Bölgesi Narenciye Rekoltesi” çalışmasına göre satsuma mandalina rekoltesinin yüzde 47’lik düşüşle 193 bin 551 ton’dan, 101 bin 997 ton’a gerilediği bilgisini paylaşan Seyyar, “Mandalinanın çiçeklenmesi döneminde yaşanan soğuk havalar ağaçların çiçek tutmasını ve meyveye durmasını zorlaştırdı. O nedenle bu yıl Ege Bölgesi’nde mandalina rekoltesinde dramatik bir düşüş yaşandı. Akdeniz Bölgesi’ndeki rekolte rakamlarının ise daha iyi durumda. O nedenle ihracatta büyük bir gerileme beklemiyoruz” diye konuştu.
Üretici emeğinin karşılığını alacak
Bu yıl Ege Bölgesi satsuma mandalina rekoltesinin geçen yıla göre yüzde 47 düşük olmasına karşın ürünün kalitesinin sevindirici olduğuna işaret eden Seyyar, üreticinin emeğinin karşılığını aldığı bir sezon yaşanacağını ifade etti. mandalina_ (4)
Türkiye, 2016 yılında 45 ülkeye 146 milyon 328 bin dolarlık satsuma mandalina ihraç ederken, 2015 yılına göre satsuma mandalina ihracatı yüzde 7 artış gösterdi. 2015 yılındaki satsuma mandalina ihracatımız 136 milyon 865 bin dolar olarak kayıtlara geçmişti.
Satsuma mandalina ihracatında Rusya, 88 milyon 414 bin dolar ile açık ara birinci ülke olurken, Türkiye’den ihraç edilen satsuma mandalinanın yüzde 60’ı Rusya’ya gitti. Rusya’yı 27 milyon 473 bin dolarlık tutarla Ukrayna ve 12 milyon 516 bin dolarlık satsuma mandalina ihracatı ile Irak izledi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°