SEÇİME GİDERKEN MEMLEKETİN HALİ PÜR-MELAL'İ!...

SEÇİME GİDERKEN MEMLEKETİN HALİ PÜR-MELAL'İ!...






AKP yönetimindeki Türkiye
pahalılığı, yoksulluğu ve kuyrukları yaşıyor. Üretmeyen, israf eden, plansız,
programsız bir ekonomi artık ihtiyaçlara cevap vermiyor. Bu nedenle seçimin
gündemine; domates, biber, patlıcan, soğan ve patatesin yüksek fiyat artışları
girdi.





AKP PAHALILIK YOKSUZLUK VE YOLSUZLUK NEDENLERİYLE ZOR DURUMDA





Kötü yönetim, israf ve yolsuzluk ve
yoksulluk nedenleriyle üretmeyen ekonomi AKP’yi zor duruma düşürüyor. Bu
nedenle; yeni suçlular, yeni yaftalar üretiyor! Her başarısızlığın nedeni ya
muhalefet; ya dış güçler ya da esnaf, tüccar!





Seçim sath-ı maili’nin sonuna
yaklaşıldığı bu günlerde ‘’terörist’’ terörü estiriliyor! Meydan meydan ‘’beka’’ve
‘’terör’’ konusu işleniyor. Sanki belediyelerin tamamına teröristler
adaymış gibi…





AKP yönetimindeki Türkiye
pahalılığı, yoksulluğu ve kuyrukları yaşıyor. Üretmeyen, israf eden, plansız,
programsız bir ekonomi artık ihtiyaçlara cevap vermiyor. Bu nedenle seçimin
gündemine; domates, biber, patlıcan, soğan ve patatesin yüksek fiyat artışları
girdi.





AKP PAHALILIK YOKSUZLUK VE YOLSUZLUK NEDENLERİYLE ZOR DURUMDA





Kötü yönetim, israf ve yolsuzluk ve
yoksulluk nedenleriyle üretmeyen ekonomi AKP’yi zor duruma düşürüyor. Bu
nedenle; yeni suçlular, yeni yaftalar üretiyor! Her başarısızlığın nedeni ya
muhalefet; ya dış güçler ya da esnaf, tüccar!





Seçim sath-ı maili’nin sonuna
yaklaşıldığı bu günlerde ‘’terörist’’ terörü estiriliyor! Meydan meydan ‘’beka’’ve
‘’terör’’ konusu işleniyor. Sanki belediyelerin tamamına teröristler
adaymış gibi…





Oy almak için Hazine’den para dağıt.
Üreten köylüyü şehirlerin varoşlarına doldur. Sağlıksız gıda dağıtarak oylarını
devşir. Şehirleri yeşilsiz, parksız beton ormanına çevir. İmar rantı uğruna
Ülke’nin bütün kaynaklarını betona yatır. Fabrikaları üretim yerlerini haraç
mezat eşe dosta yandaşa peşkeş çek. Sonra samandan havyara her şeyi ithal et!





Üretemeyen ekonominin sorumlusu AKP
iktidarı ithalatı tavan yaptırarak Ülke’yi döviz sıkıntısı sarmalına mahküm
etti.  Seçim öncesi yoksul semtlerde ‘’Tanzim Satış Çadırlar veya
Araçları’’ açtı. Seçim öncesi yoksul halkın oylarını devşirmeye yönelik bu
uygulama seçim sonunda kaldırılacağını açıkça söylüyorlar. Yoksul halkı, üretici
köylüyü seçim sonrası zor günler bekliyor.





PATATES VE SOĞAN İTHALATINDA
REZALETTİN SON PERDE!





İran’dan ithal edilen soğan Van’dan
Ülke’nin her yanına dağıldı. İthal soğan 3 lira, yerlisi 4 lira. Patatesi
savaşla param parça olan Suriye’den alıyoruz!





Eski Ekonomi Bakanı, yeni İzmir
Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Zeybekçi; ‘’Türkiye'nin kontrolündeki Afrin
ve El Bab bölgesinde Tarım Kredi Kooperatifleri'nin çabaları üretilen patates
orada ki halkın geçimini sağlamak amacıyla ekilen patates Türkiye'de fiyatlar
yükselince hükümet yetkililerine göre 4 bin ton ithalat yapıldığını’’
açıklandı.





TARIM BAKANI PAKDEMİRLİ’NİN
DANIŞMANI OLDUĞU ŞİRKET Mİ PATATES İTHAL EDECEK





Cumhurbaşkanlığı’nın
815 sayılı Kararı ve Patates İthalatında Tarife Kontejanı Uygulamasına İlşkin
Tebliğ Resmî Gazete’nin 11/Mart 2019 tarihli sayısında yayınlandı. Buna göre
200 bin ton patates ithalatına yüzde (0) gümrükle izin verildi.





Hatta
patatesle ilgili bu Ülkenin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ‘’ülkede
karantinaya tabi zararlı organizma tespiti nedeniyle 141 bin 650 dekar patates
üretim alanında patates ekiminin yasaklandığını bildirdi.’’ Ve Türkiye
patates ithal etmek zorunda kaldı.





Bu
yasaklamayı getiren Bakan Pakdemirli 2018 yılına kadar dondurulmuş patates
üreticisi küresel şirket McCain'in Ortadoğu iş geliştirme danışmanı olarak
çalıştığı kendisi özgeçmişinde açıkladı. Bakan olduktan sonra şirketle
ilişkilerini sürdürüp sürdürmediği ise bilinmiyor.





200 bin ton
Patates ithalatının Tarım Bakanı Pakdemirli'nin bir dönem danışmanlık yaptığı
Kanada menşeli McCain Food şirketi tarafından yapılacağı yazılıp çiziliyor.
Adrese teslim ithalat yani.





İşte memleketin hali pür-melal’i!...



Sabri ARPAÇ

18.03.2019 18:57:51

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI