SEYHAN BELEDİYESİ’NDEN ARSA VE KONUT SATIŞI
Manşet Haber 8.08.2018 15:32:33 0

SEYHAN BELEDİYESİ’NDEN ARSA VE KONUT SATIŞI

SEYHAN BELEDİYESİ’NDEN ARSA VE KONUT SATIŞI

Kent Meydanı gibi bir çok yatırıma başlayan Seyhan Belediyesinin son dönemlerde ekonomik sıkıntı yaşamaya başladığı, çözümü de arsalarını satışa çıkartmakta bulduğu bildirildi.

Seyhan Belediyesi’nin yerel gazetelerde yayınlanan ilanların ilkinde  imar durumu “Belediye Hizmet Alan E 1.00 YENÇOK 11.50” olarak gösterilen 3557 metrekare alanın 2 milyon 135 bin, yine imarda “E 2 yoğunluklu yapı nizam(konu) olan 1408 metrekarelik alanın 2 milyon 816 bin lira muhammen bedelle satılacağı duyuruldu. İhalenin 15 Ağustos tarihinde Seyhan Belediyesi Encümen salonunda gerçekleştirileceği ifade edildi.

Seyhan Belediye Başkanlığı tarafından yayınlanan bir başka ilanda ise 19 konutun satışa çıkarıldığı belirtiliyor. Konutların Hanedan (Yeşilyuva) Mahallesinde ve her birinin değerinin de 95 bin ila 165 bin lira arasında olduğu belirtiliyor.

ADANAULUS.COM

İşte o ilanlar:



 



 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°