SEYHAN’DA SOKAK HAYVANLARI KISIRLAŞTIRILIYOR
Manşet Haber 30.11.2019 11:25:57 0

SEYHAN’DA SOKAK HAYVANLARI KISIRLAŞTIRILIYOR

SEYHAN’DA SOKAK HAYVANLARI KISIRLAŞTIRILIYOR

Hayvan severlerin “bakım-beslenme”, yurttaşın da “saldırgan- başıboş” şeklindeki iki farklı şikâyetine maruz kalınan sahipsiz sokak hayvanları konusunda çözüm üreten Seyhan Belediyesi, kısa süre önce açtığı Sokak Hayvanları Bakım ve Kısırlaştırma Merkezi ile kısırlaştırma işlemini başlatmıştı.
Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay ile hayvan severler ve Dernek Başkan ve yöneticilerinin katıldığı törenle açılan merkezde, sahipsiz kedi ve köpekler steril ortamda Veteriner hekimlerce kısırlaştırılarak doğal ortamına bırakılıyor. Seyhan’da yaklaşık 40 bin sahipsiz sokak hayvanının kısırlaştırma işlemi ile kontrol altına alınması hedefleniyor. Merkez, kedilerin de kısırlaştırılabildiği şehir merkezinde kurulmuş olan Türkiye’nin ilk ve tek kısırlaştırma Merkezi olma özelliğini de taşıyor.
2 Veteriner Hekim, 3 Veteriner Sağlık Teknikeri ve 5 personelle yapılan kısırlaştırma işlemi, sokak hayvanının muayenesi, anestezi uygulanması operasyon süreci ve müşahede altına alınmasına kadar yaklaşık 40-50 dakika sürüyor. Günde 10 kısırlaştırma işlemi yapılabiliyor. Kısırlaştırma sonrası bakım ve tedavinin de yapıldığı merkezde, kısırlaştırılan sokak hayvanları sağlık kontrolleri yapıldıktan sonra doğal ortamına bırakılıyor.
KISIRLAŞTIRMANIN AMACI
Sokak Hayvanları Bakım ve Kısırlaştırma Merkezinde, sahipsiz erkek veya dişi kedi ve köpekler kısırlaştırılarak kontrollü üremesi sağlanıyor. Sahipsiz kedi ve köpekler, kısırlaştırma sonunda kayıt altına alınıyor. Kısırlaştırma ile sokak hayvanları, üreme hormonlarından kaynaklı hastalıklardan korunuyor. Operasyonun en önemli katkısı ise kısırlaştırılan sokak hayvanlarının saldırganlığının azalması oluyor. Uzmanlar, kısırlaştırılan sokak hayvanlarının insanlarla uyumlu olduğu ve trafikte seyreden araçların peşine koşmadığını belirtiliyor.
Kısırlaştırma işlem sayısını ihtiyaca göre artırabilecek olan Seyhan Belediyesi, ayrıca 84 noktada sokak hayvanlarına mama ve tavuk kırıntısı vermeye devam ediyor.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°