SONER ÇETİN’E 25. YIL PLAKETİ
Manşet Haber 5.04.2019 18:33:25 0

SONER ÇETİN’E 25. YIL PLAKETİ

SONER ÇETİN’E 25. YIL PLAKETİ






Çukurova
Belediye Başkanı Soner Çetin’e meslekte 25 yılını doldurması nedeniyle 5 Nisan
Avukatlar Gününde plaket verildi. Belediye başkanlığının görev, avukatlığın ise
meslek olduğunu belirten Çetin, “Avukatlık gibi onurlu bir mesleğe sahip
olduğum için mutluyum” dedi.





Çukurova
Belediye Başkanı Soner Çetin’e Adana Barosu tarafından meslekte 25 yılını
tamamlaması dolayısıyla plaket verildi.





5 Nisan Avukatlar Günü çerçevesinde düzenlenen tören Adana Barosu Mahmut Esat Bozkurt Salonunda gerçekleştirildi. Adana Barosu Başkanı Av. Veli Küçük, konuşmasında yargı bağımsızlığına vurgu yaparak, avukatların sıkıntılarını dile getirdi.









Türkiye’nin
bir yerel seçimi geride bıraktığını belirten Av. Veli Küçük, “Meslektaşımız
Sayın Soner Çetin ikinci kez Çukurova Belediye Başkanı seçildi. Bunun yanında
Adana’da ilçe belediye başkanı seçilen meslektaşlarımız var. 15 meslektaşımız
da belediye meclisine girdi” dedi.





BAŞKANLIK
GÖREV AVUKATLIK MESLEKTİR





Konuşmaların
ardından “Meslekte 25 Yılını Dolduran Avukatlar İçin Plaket Töreni” düzenlendi.
Törende meslekte 26’ncı yılına giren Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’e de
plaket verildi. Adana Barosu Başkanı Av. Veli Küçük’tenplaketini alan Başkan
Çetin, şunları söyledi:





“26
yıl önce avukatlık ruhsatını aldım ve mesleğimi yapmaya başladım. Şu anda
belediye başkanıyım. Ancak belediye başkanlığı bir meslek değil görevdir.
Onurlu bir görevdir. Benim mesleğim avukatlık. Avukat olduğum için de onur
duyuyorum. Makamlar gelip geçicidir. Ama her zaman avukat olarak kalacağım.
Çukurova halkının büyük ilgisi dolayısıyla aranıza dönemedim ve yine belediye
başkanı olarak kaldım. İkinci kez seçilirken Türkiye’de oyunu en çok artıran
3’üncü belediye başkanı oldum. Tüm meslektaşlarıma başarılar diliyor, plaket
alanları kutluyorum.”





Soner
Çetin’in ardından mesleğinde 25 yılını dolduran diğer avukatlar da plaketlerini
aldılar. Plaket töreninin ardından anı fotoğrafı çektirildi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°