SUSMAK ERDEMLİ BİR DİRENİŞTİR
Manşet Haber 7.04.2020 18:37:39 0

SUSMAK ERDEMLİ BİR DİRENİŞTİR

SUSMAK ERDEMLİ BİR DİRENİŞTİR




Zeydan Karalar, 'Ben beceremedim, buyurun siz yapın!' cümlesiyle, ellerindeki sayısal güçle kendini siyaseten sıkıştırmaya çalışan zihni tükenmişlere karşı onuruyla isyan edip başkaldırmıştı.





Şimdi Akif Kemal Akay da, Belediye Meclisi'ndeki sayısal gücü bürokratik darbe için harekete geçirip siyasi kazanım elde etmek isteyenlere karşı, susmanın erdemli direnişi ile yanıt veriyor.





Başkanlar, fikri çürümüşlük içinde bürokratlaşmış siyasetçilerin yol göstericiliğini aşacaktır.





Zeydan Karalar'ın görevi zor, yükümlülükleri ağır.





Hedefi, yaklaşık 25 yıldır temel hiçbir sorunu çözülemeyen Adana'yı, eldeki imkan ve fikri çerçeve ile ileriye taşımak; yaşanabilir bir şehir seviyesine yükseltmek. Üstelik iktidarda 18 yılını dolduran Ak Parti'ye karşı, CHP adına geleceği örgütlemek de hiç kolay değil.





Ama başarmak zorunda, başaracaktır.





Bu zorlu görevi başarmak mevcut perspektif ve yönetim hiyerarşisi içerisinde mümkün mü, yoksa Türkiye çapında umut yaratacak yeni paradiğmalara mı ihtiyaç var, bunun kararını yine Zeydan Karalar verecek. Hedefini gerçekleştirecek siyasi irade ve uygulayacak (özellikle Seyhan Belediyesi'nde yetiştirdiği) kadro elinin altında.





Sayın Karalar'ın 5 Yıllık Seyhan Belediye Başkanlığı tecrübesi, teker teker yazdığı Seyhan Belediye Meclis üyeleri ile elbette, sorunlara nitelikli çözüm arayışının, ilgisinin merkezine Seyhan'ı oturtacaktır.





CHP'nin Adana'da başarılı olmasının anahtarı Seyhan'da başarılı olmaktan geçiyor. İyi ki de Seyhan Belediye Başkanlığı koltuğunda, bu şehirde yaşayan herkesten önce ve neredeyse herkesten çok CHP için, CHP'nin başarısı için çalışmış olan Akif Kemal Akay oturuyor.





Başkanlar, fikri çürümüşlük içinde bürokratlaşmış siyasetçilerin yol göstericiliğini aşacaktır.





Başka yazılarımızda nedenini ve nasılını tartışırız, ancak gelecek, şimdi alınan karar ve oluşacak siyasi irade ile belirlenecektir.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°