TARIMSAL DESTEKLEME MİKTARLARI REVİZE EDİLMELİ
Manşet Haber 16.08.2018 23:28:35 0

TARIMSAL DESTEKLEME MİKTARLARI REVİZE EDİLMELİ

TARIMSAL DESTEKLEME MİKTARLARI REVİZE EDİLMELİ

Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Doğru: “Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye, sürdürülebilir tarım için 2018 yılı tarımsal destekleme miktarlarının revize edilmesi gerektiğini ifade ettiğini açıkladı.

Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin,  tarımsal desteklemeler konusunda bakanlığının ilgili birimlerine, yurt içi ve dünyada oluşan tarımsal ürün piyasaları ve üretim maliyetlerinin takip edilerek, çalışma yapılması talimatı verdiğini bildirdi.

Doğru, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile makamında görüştü. Görüşmede, Tarım ve Orman Bakanı Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç, Hayvancılık Genel Müdürü Muhittin Eyimaya, Gıda Kontrol Genel Müdürü Muharrem Selçuk ve Bitkisel Üretim Genel Müdürü Müslüm Beyazgül de hazır bulundu.Doğru, Bakan Pakdemirli’ye, öncelikli olarak Adana’da devam eden mısır hasadı ve oluşan piyasa hakkında bilgiler verdi.

Kurlardaki ve dünya piyasalarındaki fiyat artışı nedeniyle mısır alım fiyatlarının yurt içi piyasalarda artarak hak ettiği değeri bulacağına inandıklarını belirten Doğru, “Tarım Bakanımıza, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin fiyat açıklayarak piyasalara müdahale etmesinin doğru olmayacağını, her türlü alım hazırlığının ve emanet alımın açılarak piyasaların bir süre daha izlenmesi gerektiğini bildirdik. Şu anda ithal mısırın Türkiye’ye giriş maliyetinin 220 dolar olduğunu ancak, dünyanın en kaliteli, GDO’suz yerli mısırımızın ise brüt 940 TL ‘den alıcı bulduğunu, bu fiyatın dünya fiyatlarının altında kaldığını, çiftçimizin satışta acele etmemesi şartıyla kısa süre içinde fiyatlarda artış beklediğimizi ilettik” dedi.

Doğru, döviz kurlarındaki artışların, tarımsal üretim birim maliyetine etkisi konusunda ise “Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli’ye, artan kurlarla ithalata dayalı girdi maliyetlerimizin de artacağı, bu nedenle sürdürülebilir tarım için 2018 yılı tarımsal destekleme miktarlarının yeniden revize edilmesi gerektiğini bildirdik” ifadelerini kullandı.

Doğru, Bakan Pakdemirli’nin, 2018 yılına ait henüz ödenmemiş olan İyi Tarım Uygulaması desteğinin Kurban Bayramı’ndan sonra ödeneceği müjdesini verdiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Görüşmemiz sırasında, desteklemelerle ilgili de yurt içi ve dünyada oluşan tarımsal ürün piyasaları ile üretim maliyetlerini takip ederek bir çalışma yapılması talimatı vermiştir. Tarım ve hayvancılığımızın kalkınması için çiftçimizin kazanması gerektiğini, bunun için de çiftçi temsilcileriyle devamlı yakın temas içinde olacaklarını söyleyen Bakanımız Pakdemirli, Eylül veya Ekim ayı içinde yakından takip ettiği Akdeniz Meyve Sineği mücadelesinin sonuçlarını görmek için Adana’ya geleceklerini de ifade etmişlerdir.”

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°