TARIMSAL ÜRETİM DİPTE
EKONOMİ 30.12.2018 10:45:21 0

TARIMSAL ÜRETİM DİPTE

TARIMSAL ÜRETİM DİPTE






Türkiye
tarımda dışa bağımlı hale geldi. 2018’de, tahıl ve diğer bitkisel ürün üretimi
yüzde 5.8 azalarak 68.4 milyon tondan 64.4 milyon tona geriledi.





Tarım
ürünlerinde dışarı bağımlı hale gelen samandan buğdaya, ayçiçeğinden mercimeğe
kadar her şeyi ithal eden Türkiye’nin tahıl ve bitkisel ürün üretimi de
gittikçe düşüyor.

Tarım, hayvancılık ve balıkçılıkta, 2017’de yapılan ithalat için Türkiye 33
milyar liralık fatura ödedi. Bu yıl bu oranın daha da yükselmesi bekleniyor.





Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2018’de bir önceki yıla göre, tahıl ve
diğer bitkisel ürün üretimi yüzde 5.8 azalarak 68.4 milyon tondan 64.4 milyon
tona geriledi.





Buğday
da düşüş





Bir
önceki yıla göre buğday üretimi yüzde 7 azalarak 20 milyon ton, arpa üretimi
yüzde 1.4 azalarak 7 milyon ton, çavdar üretimi değişim göstermeyerek 320 bin
ton, yulaf üretimi yüzde 4 oranında artarak 260 bin ton oldu.





Baklagillerin
önemli ürünlerinden yemeklik bakla üretimi yüzde 13.8 azalarak yaklaşık 5.9 bin
ton, kırmızı mercimek yüzde 22.5 azalarak 310 bin ton, yumru bitkilerden
patates ise yüzde 5.2 oranında azalarak yaklaşık 4.6 milyon tona geriledi.





Fiyat
yükseliyor





Çiftçinin
temel girdileri arasında olan mazot, gübre, ilaç, tohum ve yem ithalat
ürünlerinin döviz kurlarının yükselmesiyle birlikte fiyatları da yükseliyor.
Uzmanlara göre çiftçiye destek verilmesi durumunda, ithal edilen tarım
ürünlerinin pek çoğunu üretmek mümkün. Üretimdeki düşüşte ana neden ise
çiftçinin maliyetleri karşılayamaması.





TÜİK
verilerine göre 2018’de tütün üretimi yüzde 14.4 oranında azalarak 80 bin 200
ton, şeker pancarı üretimi ise yüzde 10.6 azalarak 18.9 milyon ton olarak
gerçekleşti.





Sebze
ürünleri üretim miktarı 2018’de bir önceki yıla göre yüzde 2.6 azalarak yaklaşık
30 milyon ton oldu. Sebze ürünleri alt gruplarında üretim miktarları
incelendiğinde, yumru ve kök sebzeler yüzde 2.5, meyvesi için yetiştirilen
sebzeler yüzde 2.9 azalış gösterdi. Sebzeler grubunun önemli ürünlerinden,
pırasada yüzde 21.5, havuçta yüzde 12.9, sakız kabakta yüzde 5.6 artış, kuru
soğanda yüzde 9.4, domateste yüzde 4,7, kavunda yüzde 3.3 azalış oldu.





Meyveler,
içecek ve baharat bitkileri üretim miktarı 2018’de bir önceki yıla göre yüzde
0.8 artarak yaklaşık 22.3 milyon ton olarak gerçekleşti.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°