TAŞERON İŞÇİLERİ BAŞBAKAN YILDIRIM’A SORDU
SİYASET 21.02.2018 17:56:56 0

TAŞERON İŞÇİLERİ BAŞBAKAN YILDIRIM’A SORDU

TAŞERON İŞÇİLERİ BAŞBAKAN YILDIRIM’A SORDU

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, başvuru süresinin başladığı 2 Ocak’tan bu yana büyük bir tedirginlik yaşayan taşeron işçilerinin korktuğunun başına geldiğini vurguladı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile taşeron işçilerin kadroya geçişinin sağlanacağının belirtildiğini ancak gelinen süreçte Adana’da yüzlerce, Türkiye genelinde binlerce taşeron işçisinin işlerinden, aşlarından edildiğini kaydeden Tümer, TBMM Başkanlığına verdiği Başbakan Binali Yıldırım’ın yazılı yanıtlamasını istediği sorular şöyle:
1- Taşeron işçilerin mevcut hak ve ücretlerle kadro başvurularının sona erdiği 11 Ocak 2018 tarihi itibariyle başvuruda bulunan işçi sayısının Türkiye geneli ve Adana ili için ayrı ayrı sayıları kaçtır?
2- Başvuruda bulunan işçilerden başvurusu uygun bulunanların iller ve kurumlar itibariyle dağılımı nedir?
3- Başvuruda bulunduğu halde başvurusu uygun bulunmayanların iller ve kurumlar itibariyle dağılımı nedir?
4- Başvurusu kabul edilmeyenlerin mevzuatta tanımlanan açık engeller dışında subjektif gerekçelerle elemeye tabi tutuldukları yönündeki şikayetlere ilişkin bir inceleme yürütülmekte midir?
5- Türk mahkemelerince yargılanan, cezalarını çeken ve yine Türk mahkemelerince serbest bırakıldıktan sonra taşeron olarak işbaşı yapan işçilerin kadro başvurularının reddedilmesinin hukukla bağdaşır bir yanı var mıdır?
6- Güvenlik soruşturması gerekçesi ile başvurusu geri çevrilenlerin ilgili mevzuattaki hükümler tam uygulanmaksızın haksız yere keyfi bir muameleye tabi tutuldukları şeklindeki şikayetleri hakkındaki değerlendirmeniz nedir?
7- Taşeron işçisi olarak bir devlet dairesinde çalışması tehlikeli görülmeyen bir kişi devlet kadrosuna geçerken niye tehlikeli olarak değerlendirilmektedir? Bu hususun dini, siyasi vb ayrımcılık için kullanıldığının bir göstergesi değil midir?
8- Çalışma barışının korunması ve yaratacağı sosyal sorunların önüne geçilmesi açısından kadro başvurusu reddedilen işçiler için ne tür bir çözüm düşünülmektedir?

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°