TEMSA’DAN ADANASPOR’A OTOBÜS
Manşet Haber 7.04.2017 00:24:32 0

TEMSA’DAN ADANASPOR’A OTOBÜS

TEMSA’DAN ADANASPOR’A OTOBÜS

Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Adanaspor, TEMSA’nın ürettiği yeni takım otobüsünü teslim aldı.
Temsa Showroom’unda, Adanaspor Yönetim Kurulu Başkanı Bayram Akgül, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Adanaspor yönetim kurulu üyeleri, teknik direktör Levent Şahin, futbolcular ve TEMSA Genel Müdürü Dinçer Çelik’in katılımıyla gerçekleştirilen törende, turuncu-beyazlı ekibin yeni otobüsü kulübe verildi.
Yapılan törende konuşma yapan Başkan Bayram Akgül,” Türkiye’nin köklü firmalarından TEMSA’nın bu güzel jesti beni çok mutlu etti. Burada gece gündüz çalışan emek veren işçi kardeşlerime çok teşekkür ediyorum” dedi.temsa_adanaspor_otobus_nisan2017 (1)
Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik ise Adanaspor’a yakışır bir otobüs hazırladıklarını ifade etti. Çelik,” Adanaspor Türkiye’nin en önemli takımlarından birisidir. Bu otobüsün Adanaspor'a çok yakışacağını düşünüyoruz. Anlaşmanın hayırlı olmasını diliyoruz. Adanaspor’a başarılar diliyoruz ' diye konuştu.
Adana Büyük Şehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü; “Adana’nın köklü takımlarından Adanaspor’a yakışır bir otobüs yapılmıştır. Umarım Temsa Maraton turuncu-beyazlı takımımıza şans getirir. Emeği geçen işçi kardeşlerimizin ellerine sağlık.” şeklinde konuştutemsa_adanaspor_otobus_nisan2017 (2)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°