TOTTİ'NİN VEDASI, HAMİ'NİN RÜYASI!

TOTTİ'NİN VEDASI, HAMİ'NİN RÜYASI!

Hafta sonu mutlaka bir kanalda denk gelmişsinizdir, ya da bir gazete haberinde gözünüze çarpmıştır…

Yıldızlarla dolu İtalya futbol tarihinin en parlak sayfalarından biri kapandı.

İtalya'nın son 25 yılına damga vuran 40 yaşındaki Francesco Totti, veda maçına çıktı…

***

1992/93 sezonuyla birlikte sırtına geçirdiği Roma formasını hiç çıkarmayan Totti, Serie A'daki son maçında Genoa'ya karşı oynadı.

40 yaşında olmasına karşın öyle hatır gönül ilişkisiyle değil, hakkıyla oynadığını cümle aleme gösterdi. Onlarca televizyon kanalı hem bu son maçı hem de maç sonrası muazzam veda organizasyonunu canlı yayınladı.

Hem de ne yayın! Her anı ustaca planlanmış, duygu dolu, coşku dolu neredeyse iki saate yakın süren bir organizasyon…

50 bini aşkın taraftar bir saniye durmadan çeşitli etkinliklerle kaptanlarını bağrına bastı.

25 sezonda 619 Serie A müsabakasına çıkan ebedi Kaptan Totti, bu karşılaşmalarda toplam 250 gol kaydetti.

***

Totti, kariyeri boyunca 1 kez Serie A şampiyonluğu, 2 kez İtalya Kupası, 2 kez de İtalya Süper Kupası'nı kazandı. Lakaplarından biri 'Roma'nın Kralı' olan Totti, 25 yılda 8 kez Serie A'yı 2. sırada tamamladı.

25 yıllık kariyerinde 58 kez Gökmavili formayla sahaya çıkan Totti, bu müsabakalarda da 9 gol attı. 'Altın çocuk' (Il Bimbo d'Oro) yine de İtalya futbolunun bu dönemdeki en önemli maçlarında sahadaki yerini aldı. Totti, Euro 2000'de finali Fransa'ya kaybeden takımın en önemli parçalarındandı. İtalya'nın 1982'den sonra kazandığı ilk Dünya Kupası olan 2006'da da kadrodaki yerini aldı.

***

'10' numarayla özdeşleşen yıldız santrfor önüne serilen servetlere, müthiş parlak tekliflere karşın hiçbir zaman takımından ayrılmadı ve tüm yaşamını “yuvası, sevgisi, aşkı' olan renklere adadı.

Bundan sonra ise bir futbol ikonu olarak tüm çocuklara örnek olarak gösterileceği kesin...

YAŞAYAN EFSANE 'BOMBACI' HAMİ

Hami Mandırali 20 Temmuz 1968’de Trabzon’da dünya’ya geldi.

Trabzonspor tarihinin en başarılı ve en istikrarlı futbolcularından.

'Bombacı' lakabıyla tanınan usta ayak daha 10 yaşında Trabzonspor’a katıldı…

17 yaşında A takımla maçlara çıkmaya başladı.

Trabzonspor formasını tam 558 kez ile en fazla giyen futbolcu oldu.

***

Allah vergisi yeteneğini azim, kararlılık ve çalışkanlıkla süsledi.

Antrenmanlar bitip herkes evinin yolunu tutarken o saatlerce ayağına kilolarca ağırlık bağlayarak 'özel çalışmalar' yaptı. Kendini sürekli olarak geliştirdi...

Öyle ki, muazzam şutlarının hızı neredeyse ölçülemez noktaya varırken, tüm kalecilerin adeta korkulu rüyası oldu.

Hami (0.5 Saniye) ile dünyanın en erken gol atan 4. futbolcusu ünvanına sahiptir.

Aynı zamanda fileleri delen ilk futbolcu da olan Hami, 1990-1991 Sezonunda Gaziantepspor ile oynanan müsabakada bir futbolcunun beyin felci geçirmesine neden olmuştur.

Süper ligde birbirinden güzel tam 219 gole imza attı.

Süper lig tarihinin en fazla gol atan futbolcular sıralamasında Hakan Şükür ve Tanju Çolak’ın ardından üçüncülük ona aittir.

Eğer kendisi bırakın Totti gibi 40 yaşına kadar, sadece birkaç sezon daha şans bulabilse açık ara Türk futbol tarihinin en çok gol atan futbolcusu olurdu.

Hatta onun rekoru on yıllarca kırılamazdı…

***

Bitirici vuruşları ve mesafe tanımaksızın çektiği sert şutları ile tanındı ve döneminin en iyi forvetlerinden biri olarak milli takımın önemli oyuncularından biri oldu.

Milli takımla oynadığı 40 maçta da 8 gol; Avrupa Kupalarında ise 23 gol attı.

Çok uzaklardan attığı birçok frikik golü süper ligin unutulmazları arasına girdi.

Onun da önüne servetler serildi, flaş teklifler yapıldı, İstanbul’un büyükleri özellikle Galatasaray peşinde koştu!

Hami ise takımını, renklerini, kentini, aşkını bırakmadı.

Ancak onun bu kararlılığına, sevdasına, duruşuna maalesef Trabzonspor yönetimi, Trabzonspor kenti Roma gibi karşılık veremedi.

Henüz 30 yaşında iken Trabzonspor’dan adeta zorla uzaklaştırıldı!

Önce Almanya’nın Schalke 04, ardından Başkent’in Ankaragücü’ne transfer oldu.

Oysa gözü hep arkada hep bordo-mavili renklerde kaldı; istemeye istemeye henüz 30 yaşındaki iken 1998 yılında futbolu bırakmak durumunda kaldı!

Meğer 'vefa' İstanbul'un yanı sıra Tranzon'da da bir semt adıymış!

***

Romalı Totti on binlerin gözyaşları, vefalı kulüp yönetiminin sürprizleri ve bir duygu platosu içinde tam 40 yaşında futbola veda ederken, Trabzonlu Hami 30 yaşında jübile bile yapamadan bir kenara atıldı.

Rüyası yarım kaldı…

Ve O’ndan sonra -her nedense- artık Karadeniz topraklarından “Büyük Yıldız” çıkmamaya başladı...

Belki herkesin bakış açısı farklı olabilir ama bence asıl nedeni Totti’nin vedasında saklı…

adanaulus

2.06.2017 03:58:43

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI