TSYD’DEN 2020’YE ‘MERHABA’
Manşet Haber 30.12.2019 20:57:06 0

TSYD’DEN 2020’YE ‘MERHABA’

TSYD’DEN 2020’YE ‘MERHABA’

Türkiye Spor Yazarları Derneği Adana Şubesi tarafından düzenlenen ‘Yeni Yıla Merhaba Balosu’nda dernek üyeleri, eşleri ve çocukları bir araya geldi. Geceye Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir, TSYD Genel Başkan Yardımcısı Kerim Hoşfikirer, TSYD geçmiş dönem başkanlarından Nihat Geven, Adnan Poyraz, TGS Adana Şube Başkanı Salim Büyükkaya, ASGD Adana Şube Başkanı Mustafa Boz, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti geçmiş dönem başkanı Kurtar Çakın, TSYD Adana Şubesi’nin ilk başkanı merhum Ekrem Acarçelik’in ailesi, TSYD Genel Başkanı Oğuz Tongsir’in eşi Hazan Tongsir ile TSYD Organizasyon ve Akreditasyon Sorumlusu Birgül Pullukçu da katıldı. Gecede dernek üyeliğinde 10.yılını dolduran isimlerin yanı sıra teşekkür ve vefa ödülleri verildi. Yine gecede Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir, TSYD Genel Başkanı Oğuz Tongsir adına yaptırılan teşekkür plaketini eşi Hazan Tongsir’e sundu. Türkiye Spor Yazarları Derneği Adana Şube Başkanı Kurtul Çakın, yeni yılın öncelikle sağlık ve huzur getirmesini temenni ederek, “Acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bırakıyoruz. Yeni yılda da birçok projeyle üyelerimizle birlikte olmaya devam edeceğiz” dedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile eşi Nuray Karalar adına hazırlanan canlı maç sonuçları, spor haberleri, bonus veren bahis siteleri hediyeyi TSYD Adana Şube Başkanı Kurtul Çakın başkan Karalar’a sundu. Karalar, “Beni hediye alma derdinden kurtardınız. Dördüncü güç olan basınımızla yakın diyalog halinde olmaya devam edeceğiz. Sizleri önemsiyoruz, seviyoruz” dedi.
Türk bayrakları eşliğinde üyeler tarafından hep birlikte 10.Yıl Marşı seslendirildi. Adana İşi firmasına hazırlattırılan çift kişilik kahve fincanları özel kutularında üyelere hediye edilirken, 19 hediyenin yanı sıra TSYD Genel Başkanı Oğuz Tongsir tarafından da üç özel hediye çekilişle üye eşlerine sunuldu. Gece canlı müzik eşliğinde, mangalda sucuk ve havai fişek gösterileriyle sona erdi.
10.Yıl Ödülleri
Ahmet Kırmızıdal, Bora Erdem, Hakan Köker, Tevfik Dinçkalmış, Murat Özkardeş, Şahin Çoban, Tarık Akçan, Doğan Gülbasar.
Teşekkür Ödülü
Vahap Ünkat (Yönetim kurulu kararıyla)
Vefa Ödülü
Mehmet Ali Vural

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°