TÜRKİYE ABD’DE EĞİTİMDE İLK 10’DA
Manşet Haber 14.08.2017 12:20:45 0

TÜRKİYE ABD’DE EĞİTİMDE İLK 10’DA

TÜRKİYE ABD’DE EĞİTİMDE İLK 10’DA

Türkiye’nin ABD’ye en çok öğrenci gönderen 10 ülkeden biri olduğuna dikkat çeken Turkish Heritage Organization (THO) Başkanı Ali Çınar, ABD’de eğitim almak isteyenlere önerilerde bulundu. Halen 10 bin Türk öğrencinin ülkede eğitim gördüğünü söyleyen Çınar, gençlerin okulun adına değil, doğru sektör ve meslek dallarına odaklanmaları gerektiğini ifade etti.
Sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından öğrencilerin ve velilerinin yüksek öğrenime ilişkin planları da netleşmeye başladı. Merkezi Washington DC’de bulunan düşünce kuruluşu Turkish Heritage Organization’ın (THO) başkanı Ali Çınar, ABD’de eğitim almak isteyenleri önemli fırsatlar beklediğine dikkat çekti.
Türkiye ilk 10’da
Türkiye’nin ABD’ye en çok öğrenci gönderen 10 ülkeden biri olduğunu söyleyen Ali Çınar, “Ülkedeki Türk öğrenci sayısı halen 10 bin civarında. Bu öğrencilerin oluşturduğu ekonomik büyüklük de yıllık bazda 400 milyon doları buluyor. ABD’deki eğitim, pratik alanda öğrencilerin önünü açmak açısından Avrupa’daki eğitime göre çok daha ileride. Gözlemlerimiz ve deneyimlerimiz, son dönemde özellikle teknoloji, enerji, sağlık ve siber güvenlik konularının gözde alanlar olduğunu gösteriyor. Bu alanlarda eğitim görenler için önemli iş fırsatları var. Elbette ülkemizin beyin göçünü de engellemesi gerekiyor. ABD’de eğitim görenleri Türkiye’ye getirmek için çaba göstermeliyiz. TÜBİTAK’ın önerilerini, cazip tekliflerini anlatmalıyız” dedi.
Çınar, eğitim için ABD’ye gitmeyi planlayanlara şu önerilerde bulundu:
Eğitim ve kariyer planlarınızı mezun olmaya yakın dönemlere bırakmayın. Amacınız dil öğrenmek, üniversite eğitimi almak ya da yüksek lisans yapmak da olsa, planlamaya mutlaka bir önceki eğitiminizin erken sınıflarında başlayın.
Aracı kurumla çalışacaksanız, konu hakkında deneyim ve bilgi sahibi, referansları güçlü olanları tercih edin. Alternatif olarak, eğitim kurumları ile direkt kendiniz de iletişime geçebilirsiniz.
Türkiye’den yurtdışına giden Türklerin yaşadıklarını, hikayelerini okuyun.
ABD geniş burs olanakları ile tanınan bir ülke. Mutlaka üniversitelerin, eğitim vakıflarının ve büyük şirketlerin verdikleri bursları inceleyin, uygun bulduklarınıza başvuru yapın.
ABD’de şu anda gözde ve iş bulmanın nispeten daha kolay olduğu sektörlerden birkaçı: Danışmanlık, finans, teknoloji, enerji. Alanının saygın yayınlarından Business Insider’a göre, ülkede en çok kazandıran meslekler ise şöyle sıralanıyor: Eczacı, iş-operasyon yöneticisi, satış yöneticisi, finans yöneticisi, podiatrist, avukat, pazarlama yöneticisi, BT yöneticisi, petrol mühendisi, anestezi hemşiresi, prostodontist, diş hekimi, pediatrist, psikiyatrist, pratisyen hekim, ortodontist, jinekolog, cerrah, anestezi uzmanı.
Genel olarak fiyatlar şu seviyede: 2 yıllık okullar 3.500, 4 yıllık devlet okulları 9.600, 4 yıllık vakıf okulları 25 bin, 4 yıllık özel-kâr amacı gütmeyen okullar 33 bin dolar. ABD’nin üst seviye üniversiteleri ise yıllık 50 bin dolar civarında.
Eğitim ve yaşam masrafları eyaletlere göre değişiklik gösterir. Eğer küçük bir eyalete giderseniz, masraflarınız düşük seviyede kalacaktır. Üniversitenin ismi çok bilinmese bile, küçük bir okulda eğitim alıp hem burs hem de fırsat elde etme anlamında büyük başarılara imza atanlar olduğunu unutmayın. Bu nedenle, sadece üst seviye bir okulda eğitim almak için koşullarınızı zorlamayın.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°