TÜRKİYE
Manşet Haber 23.02.2017 09:48:16 0

TÜRKİYE'NİN YAŞANAN GERÇEKLERİ

TÜRKİYE'NİN YAŞANAN GERÇEKLERİ

Türkiye'nin en çok oy kullanılan sosyal anket platformu www.poltio.com'da, kullanıcılar tarafından sorulan ve toplam 39.532 kez yanıtlanan sorulardan elde edilen veriler gösterdi ki; Türk insanı oldukça meraklı ve ilginç banyo alışkanlıklarına sahip!
Merak ediyoruz!
Poltio.com'da, ‘Sevgiliniz telefonu ile mesaj yazarken göz ucu ile bakar mısınız?' sorusunu yanıtlayan 2.899 kişinin %76'sı evet dedi. 6.990 kişinin %59'u arada sırada ismini Google'da arattığını belirtti. Hiç birisini gizlice takip ettiniz mi? sorusuna yanıt veren 9872 kişinin %63'ü evet dedi. 1.653 kişi tarafından yanıtlanan, ‘Sosyal medyada en çok gizlice arattığınız kişi kimdir?' sorusuna %50 oranında hoşlandığım kişi cevabı verildi.
Banyoda neler oluyor?
Poltio.com'da verilen cevaplara göre; ‘Misafirliğe gittiğiniz evde havluyu bulamayınca ne yaparsınız?' sorusunu yanıtlayan 2.946 kişinin %65'i havluyu bulamazsa elini ev sahibinin bornozuna sildiğini belirtti. 4.679 kişinin %65'i duş sırasında çişini yaptığını söyledi. Misafirlikte tuvalete giren 4.599 kişinin %49'u banyo dolabına şöyle bir göz gezdirdiği cevabını verdi.
Ne sıklıkla duş alırsınız sorusunu yanıtlayan 3.985 kişinin %53'ü birkaç günde bir, %30'u her gün bir kere, %13'ü haftada bir kere %4'ü ise günde iki kere yıkanıyorum dedi. Banyo yapmama rekorun kaç gün sorusuna yanıt veren 1.909 kişiden %36'sı 10 gün derken rekoru %18 ile 7 gün takip etti.
adanaulus.com

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°