“TÜRKMEN  BİRLEŞMİŞ MİLLETLERDE”
Manşet Haber 26.03.2018 22:47:29 0

“TÜRKMEN BİRLEŞMİŞ MİLLETLERDE”

“TÜRKMEN BİRLEŞMİŞ MİLLETLERDE”

CHP Adana Milletvekili Av. Elif Doğan Türkmen, Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu’nun her yıl Mart ayında New York’ta yapılan toplantısında CHP’yi temsil etti.
Türkmen,BM’deki toplantının toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki ilerlemeleri, sorunları konuşup, dünyada toplumsal cinsiyet ve kadının insan haklarının ilerlemesi için somut öneriler geliştirmek amacıyla düzenlediğini kaydetti. CHP’li Türkmen, ABD’de resmi bir ziyaretlerde de bulunduklarını kmaydetti.
Dört yıllığına seçilen ve 45 üye ülkeden oluşan Komisyonun toplantılarına, Cumhuriyet Halk Partisi adına Türkiye’yi temsilen katılan Elif Doğan Türkmen, dünya devletlerinden birçok katılımın olduğu BM Genel Kurulunda çeşitli temaslarda bulundu.
11-21 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen çalışma ziyareti kapsamında ülkemizi temsil eden heyette yer alan Türkmen, BM Kadının Statüsü Komisyonu toplantısına katılan Fransa, Pakistan, İtalya, İsveç, Nijarya ülkelerinin temsilcileriyle ikili görüşmeler yaptı, yapılan görüşmelerde kadınlar lehine yapılan düzenlemeler masaya yatırıldı. New York’ta bulunulan süre zarfında düzenlenen yan etkinlikte de görüşlerini yabancı katılımcılarla paylaşma fırsatı bulan heyet, bu kapsamda, 13 Mart 2018 Salı günü New York’ta MÜSİAD’ın düzenlediği Dünya Kadınlar Zirvesi’ne katıldı, ardından, kadına yönelik şiddetle ilgili olarak BM binasındaki yan etkinliğe iştirak etti.
ABD Dış Politika Kadın Bürosu Başkanı Kimberly Freeman ve Üniversiteli Kadınlar Amerikan Birliği Başkan Yardımcısı Gloria Blackwell’den kız çocuklarının bilim teknoloji, matematik ve mühendislik alanlarındaki faaliyetleriyle ilgili bilgi alan heyet sonrasında Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi Başkanı Nihad Awad ve Amerika’da faaliyet gösteren Yunus Emre Enstitüsü, Türk Mirası Organizasyonu ve SETA’ya ziyaretler gerçekleştirdi.
Temaslarının ardından yurda dönen Elif Doğan Türkmen, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın haklarının ilerletilmesi konusunda üretilen politikaların ülkemizde de siyasi, ekonomik, sosyal ve eğitim gibi alanlarda kadının insan haklarının geliştirilmesine yönelik olarak acilen uygulamaya konulmasının sağlanması gerektiğini söyledi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°