TÜRSAB BAŞKAN ADAYI ÇAKMAK AÇIKLADI
Manşet Haber 22.02.2018 15:57:31 0

TÜRSAB BAŞKAN ADAYI ÇAKMAK AÇIKLADI

TÜRSAB BAŞKAN ADAYI ÇAKMAK AÇIKLADI

“76 MİLYAR DOLAR CARİ AÇIK TURİZM İLE KAPATILABİLİR”

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) 23. Dönem Başkan Adayı ve “TÜRSAB Hepimizin Platformu” Kurucu Başkanı Emin Çakmak, Türkiye’nin mevcut cari açığının turizm ile kapatılabileceğini söyledi.
Türkiye’nin her bölgesinin turizm destinasyonu haline getirilerek turizm çeşitliliğinin artırılması halinde 50 milyon turist ve 100 milyar dolar turizm gelirinin yakalanmasının mümkün olduğunu belirten Çakmak, “Ülke turizmiyle birlikte TÜRSAB üyeleri, çağdaş dünyanın teknolojisini kullanarak yenilikçi projelerle 2050’li yıllara hazırlanmalı. Ülkemizin geleceği turizmde ve biz turizmcilerdedir. 76 milyar dolar cari açığı bizler kapatabiliriz. Her yıl ülke ekonomisine de 30 milyar dolar rezerve bırakabiliriz” dedi.
Türkiye’nin en ücra köşelerinin bile turizme açılabilme potansiyeli olduğunu belirten Emin Çakmak, milli turizm kanunu, milli seyahat sigortası, milli seyahat portalı ve global tur operatörleri ile turizm seferberliği başlatacaklarını söyledi. Ülke turizminin 2050’li yıllara hazırlanması gerektiğini, bunun için çarenin Türkiye içinde ve milli çözümlerde olduğunu söyleyen Emin Çakmak, tüm turizm paydaşlarının tek çatı altında güç birliği yapması gerektiğini vurguladı.
Çakmak, “Türkiye’deki mevcut turizm çeşitliliğinin Anadolu’ya yayılarak yelpazenin genişletilmesi mümkün. Tüm havayolu şirketleriyle iş birliği yapılarak ülkemizin en az 5 noktası daha uluslararası merkez havalimanı konumuna getirilmeli. Değişik şehirlerimizde kültür, alışveriş vb. festivallerin düzenlenmesi teşvik edilerek iç turizmin canlanması sağlanabilir. 2023 yılına kadar İpekyolu Orient Express Tren turizmi ile İstanbul-Kars ve İzmir-Mardin arası tüm illerimiz kültür ve gastronomi turizmi destinasyonu olarak kalkındırılabilir. İstanbul’dan hareket ederek Karadeniz kıyıları ve İstanbul’dan hareket edip Ege, Akdeniz ve KKTC kıyıları gemi turizmine açılabilir. Ayrıca, 100 yeni golf sahası yapılması için gerekli destek verilerek Türkiye çok rahat bir şekilde dünyanın 1 numaralı golf destinasyonu haline getirilebilir. Bunlar ve benzeri turizm politikaları ile yaklaşık 50 milyon kişinin iç turizmde hareketlilik yaratması sağlanabilir. Dış turizm kadar iç turizmin de canlandırılmasıyla Türkiye turizm pastasından hak ettiği payı çok rahat alabilir” dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°