TÜYAP ADANA ÇUKUROVA MOBİLYA DEKORASYON FUARI, EKONOMİYE CAN VERDİ
Manşet Haber 8.10.2019 17:42:39 0

TÜYAP ADANA ÇUKUROVA MOBİLYA DEKORASYON FUARI, EKONOMİYE CAN VERDİ

TÜYAP ADANA ÇUKUROVA MOBİLYA DEKORASYON FUARI, EKONOMİYE CAN VERDİ






Türkiye’de mobilya üretiminde önemli bir yere sahip olan
Çukurova, TÜYAP Adana Fuarcılık tarafından düzenlenen 12. Çukurova Mobilya
Dekorasyon Fuarı ile bölge ekonomisine can verdi. 6 gün süren Fuar’da 30
ülkeden 200 kişilik alım heyeti ağırlanırken yaklaşık 4 Milyon Dolarlık ihracat
gerçekleştirildi. 70 ilden mobilya sektörü temsilcilerinin de ziyaret ettiği
Fuar’da 12 Milyon Türk Liralık iş hacmine ulaşıldı. Fuar katılımcıları
tarafından büyük beğeni toplayan Fuar, sektör temsilcilerinin yüzünü güldürdü.





Fuarlar Kenti Adana, 2019 yılının ikinci çeyreğindeki ilk fuarını rekorlarla kapattı. Bu yıl 12’incisi gerçekleştirilen Çukurova Mobilya ve Dekorasyon Fuarı’nda son 5 yılın katılımcı vemetrekare rekorunu kırıldı. 10 bin metrekarelik kapalı alanın tamamı dolan Fuar’da, 200 kişilik alım heyeti de ağırlandı. Geçen yıl 15 ülkeden alım heyeti ağırlanırken bu yıl Fuar’da ülke sayısında yüzde 100’lük bir artış oranı yakalanarak 30 ülkeye yükseltildi.Ülkenin dört bir yanından mobilya temsilcileri Fuar; katılımcı olarak ulusal, ziyaretçi olarak ise uluslararası bir niteliğe kavuştu.









4
milyon dolarlık ihracat





Standları ile göz kamaştıran Fuarı; 41 bin 847 ilgili ziyaret
etti. Yurt
dışından; Nijerya, Sudan, Azerbaycan, Özbekistan, İsrail, Almanya, Belçika,
Hollanda, Filistin, Lübnan, Irak, Sırbistan, Fransa, İngiltere, Mısır, Suudi
Arabistan, Ürdün, Umman, Katar, Gürcistan, Kıbrıs, Tunus, Fas, Cezayir, İran,
Türkmenistan, Bulgaristan, Kuveyt, Togo ve Libya’dan 200 kişilik alım heyeti
ağırlayan Fuar, bölgenin üretim, ihracat ve istihdamına büyük katkı sağladı.
Fuar’da; yurt dışına 4 Milyon Dolarlık ihracat gerçekleştirilirken yurt içinde
de 12 Milyon Türk Liralık iş hacmine ulaşıldı.





Çukurovalı
Mobilyacıların yüzü güldü





Fuar’ın daha iyiye ulaşması için güçlerini birleştirerek
Çukurova Mobilya Dekorasyon Fuarı’nın tüm dünyada tanınması için son 3 yıldır
ortak bir çalışma yürütüyor. 3 yıldır kurulan Fuar Komitesi ile birlikte dirsek
temasından çalışan TÜYAP Adana Ekibi, fuarı yüzde 100 doluluk ile açarak son 5
yılın en büyük doluluk rakamına ulaştı. Sadece Adana’nın değil Çukurova
Bölgesi’ndeki tüm mobilya üreticilerinin kazanmasını amaçlayan Fuar, bu yılda
katılımcıların yüzlerini güldürdü.





Türkiye’de ‘klasik mobilya üretimi’ denince akla ilk gelen
kentlerden biri olan Adana’da son 3 yıldır süren istikrarlı çalışmaların ve iş
birliğinin meyvesi 12. Çukurova Mobilya Dekorasyon Fuarı’nda bir kez daha
toplandı. Başarılı geçen Fuarının ardından mutlu ayrılan katılımcılar, 2020 yılında
29 Eylül 4 Ekim tarihleri arasından düzenlenecek Fuar için çalışmalara şimdiden
başladı.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°