“UYKUSUZLUK VÜCUTTA SARHOŞLUK ETKISI YAPIYOR”
SAĞLIK 14.09.2016 23:10:58 0

“UYKUSUZLUK VÜCUTTA SARHOŞLUK ETKISI YAPIYOR”

“UYKUSUZLUK VÜCUTTA SARHOŞLUK ETKISI YAPIYOR”

Tatili fırsat bilip araçlarıyla uzun yolculuğa çıkacakları uzmanlar uyarıyor: Uykusuzluk vücutta sarhoşluk etkisi yapar. Yola çıkmadan mutlaka uykunuzu alın. Vücudunuzda şişliklerin oluşmaması için de ortalama 4 saatte 500ml su tüketin.
Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Önder Kuzu, uykusuzluğun vücutta sarhoş olmaya benzer reaksiyonlara neden olduğunu söyledi. Trafikte meydana gelen kazaların büyük bölümünün uykusuzluk sebebiyle yaşandığını belirten Yrd. Doç. Dr. Önder Kuzu, “Uykusuzluk, motorlu araç kullanırken, sarhoş olmaya benzer şekilde etki oluşturabilir. Otomobille uzun yolculuklara çıkarken sabah çok erken saatlerde veya gece yolculukları riskli olabilir. Uykusunu almış, zinde ve dinlenmiş olarak yola çıkmak kaza riskini azaltacaktır” dedi.
Uzun yola çıkarken bu önerilere dikkat!
Önder Kuzu, Kurban Bayramı’nı da içine alan 9 günlük tatilde uzun yolculuklara çıkacak araç sürücülerine şu tavsiyelerde bulundu:
- Uzun yola yalnız çıkmamaya özen gösterin.
- Yolculuk sırasında en ufak bir yorgunluk veya uyku belirtisi olduğunda mola verin.
-Molada kısa süreli şekerleme yapın. Dinlenme sırasında çay, kahve gibi beyni uyarıcı içecekleri ölçülü olmak kaydıyla tüketebilirsiniz.
- Aracın içindeki ısıyı rahat edebilecek düzeyde tutun, hava güneşliyse güneş gözlüğü kullanın.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°