VALİ VE SÖZLÜ MİLLİ İRADE MİTİNGİNDE
Manşet Haber 19.07.2016 15:19:11 0

VALİ VE SÖZLÜ MİLLİ İRADE MİTİNGİNDE

VALİ VE SÖZLÜ MİLLİ İRADE MİTİNGİNDE

Adana(Ulus)--Adana'da Sivil Toplum Kuruluşları tarafından gerçekleştirilen 'Adana Milli İradeye Saygı Platformu' tarafından 'Demokrasi ve Milli İradeye Saygı Mitingi' düzenlendi.milli_irade_vedat
Uğur Mumcu Meydanı’nda düzenlenen mitingde, Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Adana Milletvekilleri Fatmagül Demet Sarı, Tamer Dağlı, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, ve çok sayıda vatandaş darbe girişimine karşı birlik ve beraberlik mesajı vermek için bir araya geldi.

Adana Milletvekili eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatmagül Demet Sarı, halkla birlikte kendilerinin de alanlarda nöbette olduklarını söyledi.sozlu_milli_irade
Nöbete devam edeceklerini belirten eden Adana Milletvekili Fatmagül Demet Sarı, halkın yaşanan süreçte devletin kurumlarını, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ve milletin iradesini savunmak için canları pahasına nöbet tuttuğunu vurgulayan Adana Milletvekilli Fatmagül Demet Sarı 'Bizi geçmiş dönemlerin o acı dolu darbe günlerine götürmeye çalışanlar, bugün gördüler ki milletin iradesi artık yepyeni bir tarih yazmıştır. Bu irade, Türkiye'nin artık darbelerle yönetilemeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir' ded
Vali Mahmut Demirtaş ise, bugünün demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkma günü olduğunu ifade ederek, halkın alanları terk etmemesini istedi.vali_milli_irade
Vatandaşların alanları terk etmemesi gerektiğinin önemine değinen Vali Demirtaş, 'Bu alanları terk edersek, maalesef bu hainler bizlere yine bomba yağdıracaklar. Buna asla müsaade etmeyiniz. Mutlaka her gün burada olacağız. Ben de burada olacağım, başkanlarımız da milletvekillerimiz de burada olacak. Dün iki, bugün bir şehidimizi toprağa verdik. Birazdan üç şehidimizi de havaalanında karşılayacağız. Eğer şehitlerin gelmesini istemiyorsak, bu alanları terk etmememiz lazım' dedi.
'Milli İradeye Saygı Platformu'nda Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret Odası, Adana Ticaret Borsası, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı, Adana Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği, Türk-İş, Hak-İş, Memur-Sen konfederasyonları, Çukurova Genç İşadamları Derneği, Adana Sanayici İşadamları Derneği, Adana Yapı Müteahhitleri Derneği, Adana Genç İşadamları Derneği, Adana Anadolu Aslanları İşadamları Derneği, Adana Müstakil Sanayici İşadamları Derneği, Adana Kamu Müteahhitleri Derneği, Adana Tüm Sanayici İşadamları Derneği, Türk Kızılayı Adana Şubesi, Adana Sivil Toplum Platformu, Çocuk Kanser Derneği, Adana Gençlik Merkezi, Adana İş Kadınları Derneği, TOBB Adana Kadın Girişimciler ve TOBB Adana Genç Girişimciler yer alıyor.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°