VALİLER DÜZENSİZ GÖÇ İÇİN TOPLANDI
Manşet Haber 25.04.2019 22:35:47 0

VALİLER DÜZENSİZ GÖÇ İÇİN TOPLANDI

VALİLER DÜZENSİZ GÖÇ İÇİN TOPLANDI

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nce sürdürülen çalışmalar kapsamında, Adana Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Düzensiz Göçe Yönelik Koordinasyon Kurulu Toplantısı”, gerçekleştirildi.

Çukurova Kalkınma Ajansı’nda düzenlenen ve Adana’nın yanı sıra Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Mersin ve Osmaniye illerini kapsayan “Düzensiz Göçe Yönelik Koordinasyon Kurulu Toplantısı”na Vali Mahmut Demirtaş, Gaziantep Valisi Davut Gül, Kilis Valisi Recep Soytürk, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Osmaniye Valisi Ömer Faruk Coşkun, Hatay Vali Yardımcısı Nursal Çakıroğlu, Kahramanmaraş Vali Yardımcısı Kadir Okatan, Adana Vali Yardımcısı Mustafa Yavuz, İl Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanları, İl Emniyet Müdürleri ve İl Göç İdaresi Müdürleri ile ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı.

Vali Mahmut Demirtaş başkanlığında gerçekleşen koordinasyon kurulu toplantısında, dördüncü bölge olarak tanımlanan Adana, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Mersin ve Osmaniye illerinde yaşanan “düzensiz göç ve göçmen olaylarının güncel durumu ve alınan önlemler,  düzensiz göç ile mücadeleye yönelik kolluk güçlerinin değerlendirilmesi, yasa dışı şekilde kara yoluyla gerçekleşen düzensiz göç akışının önlenmesine yönelik iller bazında yaşanan aksaklıklar ve bu konuda alınması gereken tedbirler, etkili yol kontrollerinin yapılması, iller arasındaki koordinasyonun sağlanması” konularında ayrıntılı değerlendirmelerde bulunuldu.

Vali Mahmut Demirtaş,  toplantıda yaptığı konuşmada, göçmen sayısı ve göçmenlere yönelik olarak gerçekleştirilen çalışmalar hakkında ayrıntılı bilgiler verdi. Bölge olarak göç konusunda deneyimli olduklarını belirten Vali Mahmut Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü;



'Tarihten bugüne pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu, transit yollar üzerinde bulunan konumuyla, her dönem Asya’dan Avrupa’ya yaşanan göçün de ana güzergâhlarından biri olmuştur. Bu durum; dünyanın en stratejik bölgesinde yer alan ülkemizin, düzensiz göç hususunda da tedbirlerini en üst seviyede almasını beraberinde getirmektedir.

Doğudan Batıya düzensiz göçün nedenlerine baktığımızda, en başta Doğu ile Batı arasındaki siyasi ve ekonomik anlamda gelişmişlik farkının geldiğini görmekteyiz. Bu durumun ülkemize olumsuz etkisi ise; Batıyı, Avrupa’yı, kendisine refah kapısı olarak gören kaçak göçmenlerin, ülkemizi köprü olarak kullanmaya çalışmalarıdır.

Ayrıca komşularımızda yaşanan iç karışıklıklar da Türkiye’ye kitlesel akınlara yol açmış; tarihsel bağları ve sorumluluk anlayışıyla ülkemiz, zor durumda bulunan bu sığınmacılara da kapılarını açmıştır. Öte yandan ülkemizin bölgesinde yükselen güç haline gelmesi, üçüncü ülke vatandaşlarının Türkiye’yi transit ülke konumundan çıkarıp, hedef ülke konumuna da taşımıştır.

İşte saydığımız bu nedenler, son dönemde çeşitli uyruklardan yabancıların, göçmen kaçakçıları vasıtasıyla, ülkemize Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki sınır illerimizden yasadışı giriş yapmalarına neden olmuştur. Bu kişilerin ülke içerisinde sahte belge kullandıkları; güney-batı, doğu-batı yönlerinde hareket halinde oldukları bilinmekte; göçmen kaçakçılığı yapan kişilerin de narkotik ve terör bağlantılarının olduğu görülmektedir.



Geldiğimiz bu noktada düzensiz göç başta olmak üzere, tüm bu suç türlerine karşı topyekûn mücadele yürütülmesi amacıyla Bakanlığımız, illerimizi 12 bölgeye ayırmıştır. Bunlardan biri de Valiliklerimizin bulunduğu dördüncü bölgedir.

TÜRKİYE’DE 3 MİLYON 630 BİN SURİYELİ VAR

Malumunuz olduğu üzere bölgemiz, ülkemizde yaşayan 3 milyon 630 bin 767 Suriyeli göçmenin, yüzde 42’sine ev sahipliği yapmaktadır. Dolayısıyla göç yönetimi konusunda tecrübeli bir bölgeyiz.

Bu kapsamda yürüttüğümüz çalışmaların başında Suriyeli göçmenlerin yaşadıkları illerde kayıt altına alınması gelmektedir. Bu husus üzerinde bölge Valileri olarak gereken özeni göstermeliyiz. Zira bölgemizdeki göç yönetiminin ilk ve ana başlığını, Suriyeli göçmenler oluşturmaktadır.

Bununla birlikte bölgemiz güzergâhlarını kullanan düzensiz göçmenler ve göçmen kaçakçılarının bölgemizin doğusundan itibaren tespit edilmesi de büyük önem arz etmektedir.  Bunlara ilişkin adli işlemlerin yapılması, kaçak göçmenlerin Geri Gönderme Merkezlerine sevki ve sınır dışı işlemlerinin gerçekleştirilmesi, yaşanan düzensiz göçün önlenmesinin en önemli şartıdır.'

'Düzensiz göçle mücadele alanında Valiliklerimiz, kolluk kuvvetlerimiz ve İl Göç İdaresi Müdürlüklerimizin koordineli bir şekilde çalışmasının, sorumluluk sahamız içerisinde başarımızı arttıracağına yürekten inanıyorum. Tüm bu çalışmaları yürüten birimlerimize, kolluk kuvvetlerimize kolaylıklar ve başarılar diliyorum.

Bu vesileyle düzensiz göçe dair konuları her yönüyle ele alacağımız, valiliklerimizce getirilecek ilave tedbirleri konuşup karara bağlayacağımız toplantımızın, ülkemize ve bölgemize hayırlı olmasını temenni ediyor; sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.'

YOL HARİTASI BELİRLENDİ

Vali Demirtaş'ın konuşmasının ardından, düzensiz göçe karşı yapılması gereken çalışmalar hakkındaki yol haritasının belirlendiği toplantı, illerdeki göç durumlarına ilişkin sunumlar, katılımcıların görüş ve önerilerini dile getirmeleri ve fikir alışverişinde bulunulmasıyla son buldu.

 

 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°