VATANDAŞ BORÇ VE FAİZ SARMALINDA
Manşet Haber 2.06.2019 18:26:19 0

VATANDAŞ BORÇ VE FAİZ SARMALINDA

VATANDAŞ BORÇ VE FAİZ SARMALINDA

67 MİLYON KREDİ KARTI VAR



CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, TBMM Başkanlığına kredi kartı mağdurlarını sevindirecek bir teklif sundu. Bulut, kredi kartı borç ve faiz sarmalında sıkışan vatandaşların mağduriyetlerinin saptanması ve alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.
Türkiye’de 2019 yılı mart ayı sonu itibariyle 218 milyon banka kartı ve kredi kartı bulunduğunu belirten Bulut, bu kartların yaklaşık 67 milyonunu kredi kartlarının oluşturduğunu bildirdi. Bulut, ekonomik kriz, yüksek enflasyon, döviz karşısında TL’nin değer kaybıyla birlikte alım gücünün düşmesi nedeniyle, ihtiyaçları temin etmenin en kısa yollarından biri haline gelen kredi kartlarının vatandaşa ağır bir yük oluşturduğunu bildirdi.
Gelir gider dengesizliğiyle ay içerisinde bütçelerini aşarak alışveriş yapan vatandaşların, kredi kartı borçlarını ödeyemediğini kaydeden Bulut, kredi kartı borç ve faiz sarmalında vatandaşların sıkışıp kaldığını belirtti.
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin Mart ayı verilerine göre, kredi kartının borcunu ödemediği için kanuni takip aşaması başlatılan kişilerin sayısının arttığını kaydeden Bulut, “Bireysel kredi kartı borcu nedeniyle kanuni takibe alınmış kişi sayısı 2019 yılı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 oranında artarak 253 bin kişiye yükselmiştir” dedi.
483 BİN KİŞİ YASAL TAKİPTE
Bireysel kredi borcu nedeniyle kanuni takibe alınmış kişi sayısının ise aynı dönemde yüzde 44 oranında artarak 317 bin kişi olduğunu belirten Bulut, şöyle devam etti:
Bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcu nedeniyle kanuni takibe alınmış kişi sayısı 2019 yılının ilk çeyreğinde 2018 yılının aynı dönemine göre yüzde 27 artarak 483 bin kişi olmuştur.
350 KİŞİ İNTİHAR ETTİ
Kredi kartı borcu yüzünden intihar eden yurttaşlarımızın sayısının her geçen gün arttığını söyleyen Bulut, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) verilerine göre son beş yılda işsizlik, geçim sıkıntısı ve borçları yüzünden intihar eden kişi sayısının 350’yi aştığını bildirdi.
MAĞDURİYETLERİ MECLİS ARAŞTIRSIN
CHP’li Bulut, geçim sıkıntısının ağırlaşması, kazandığı maaş yetmediği için kredi kartı kullanarak ayın sonunu getirmeye çalışan, biriken borçlarını ödeyemediği için yasal takibe giren vatandaşların mağduriyetlerinin saptanması, alınacak önlemlerin belirlenmesi için Meclis araştırması açılmasını istedi

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°