CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut soruyordu…

Son yıllarda yaş sebze-meyvede yaşanan sorunları tartışmak, çıkış yolları aramak, bilgilendirmek, bölgesel yaşanmışlıkları konuşmak amaçlı Konya’da bir çalıştay düzenlenecek…

Selçuk Üniversitesi, Tarım-Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar-Politikalar Genel Müdürlüğü, Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü, Konya Ticaret Odası işbirliğiyle 12-14 Haziran 2019 da yapılacak.

Yurdun tüm yöresinden ‘yaş sebze-meyve’ çalıştayına ilgili bakanlıkların İl Müdürleri, Ziraat Odası, Ticaret Odası, Hal-Manav Dernekleri, İhracatçı Birlikleri temsilcilerinin katılması beklenirken…

Adana bu çalıştayda yer almıyor, ya da bu çalıştaya çağrılmıyor.

***

Biz mi Adana’yı tam anlatamıyoruz?

Her yıl iki hasat dönemi yaşatacak varsıllığı üzerinde bulunduran, taşında bile tohumu yeşerten özelliği olan Adana;

Tarım, denince yurdumuzda ilk anımsanacak bölgelerden,

Sebze, meyve denilince bilinmesi gereken yerlerden,

Üreticiye ‘el uzatılmamasından’ dolayı, üreticinin her geçen gün toprağa ‘küskünlüğü’ büyüyen kentlerden,

Daha az harcama, daha az gübre, daha az ilaç kullanmaya yönelerek gelecekte ‘tahıl’ ekiminden uzaklaşacak, iklim yönünden aranan ancak değeri bilinmeyen bir yerleşim-ekim alanı Adana…

Çalıştaya yurdun neresinden, kimler çağrıldı bilinmiyor ancak;

Adana’nın çağrılmadığı kesin

***

Ayhan Barut Adana Milletvekili…

Yaşadığı kentin sorunlarını sıkça mecliste gündeme getirirken, sorunlara yabancı olamayanlar, mutlaka tanıdık-bildik birinin böyle bir çıkmaz içinde olduklarını bilenler ne düşünüyorlar bilmiyorum!

Adana’nın onbeş milletvekili var…

Tüm milletvekilleri, özellikle de ‘iktidar’ olanların ‘duyarlı’ olması gereken bir durumda değil mi bu?

Orada konuşulacaklardan, anlatılacaklardan Adanalıların da yararlanması, ya da Adana’da yaşanan sorunların da tartışılması gerekmez mi?

Burada, ‘iktidarın’ tutumuna ‘muhalif’ olmamayı ‘alışkanlıkları’ arasına katan odaları da eklemek olası; konunun neresindeler, ne düşünüyorlar, çağrılmamayı nasıl yorumluyorlar?

Bu çalıştayda şu başlıkların olacağı belirtiliyor:

*Üretimin-üreticinin soysa ekonomik açıdan değerlendirilmesi,

*Komisyoncu-tüccarın çalışmalarının sistem üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi,

*Perakende sektörünün, yaş sebze-meyve piyasası üzerindeki etkinliği…

***

Önümüzde genel seçim yok! Yerel seçim yok!

Siyasetçilerin bu durumda, Adanalıya vereceği ‘sözler’ de yok kanımca!

En önemlisi de ‘koca’ Adana’da ‘iktidarın’ aldığı yerlerde ortada.

Öyleyse ‘Adana çağrılmasa ne olur’ mu, sorunun yanıtı!

Bu köşede daha önce de yazdım…

Üreticiyi büyütmediğiniz, üreticiyi sevindirmediğiniz, üreticiyi tanımadığınız sürece ‘ekonomik krizlerden’ kurtuluşun yolu yoktur!

Toprakları bu denli verimli,

Toprakları bu denli doğurgan,

Toprakları bu denli seveni seven olan Adana’nın üreticilerinin yaşadıkları bilinmeden, konuşulmadan, tartışılmadan yapılan etkinliğe nasıl ‘çalıştay’ denebilir, o da ayrı bir konu.

***

CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut’un gündeme getirdiği “Yaş meyve-Sebze Çalıştayı”; Dışalım duvarlarının ‘üretici’ zararına yıkıldığı bir süreçte yapılması,

Tüketicinin dışalımla sağlanan ürünler tüketmeye zorlaması,

Ülkemizde girdi fiyatlarından dolayı ekim alanlarının boş kalması,

Bu arada ülkemizde ‘kriz’ karabasanının yaşandığı süreçte yapılması anlamlı olduğunca, Adana’nın yer almaması düşündürücüdür!





BİCİ BİCİ



Yaz geldiğinde Adana’da bici bici gelir akla. Bir de nişastayı en iyi kullanabilmişse, homojen biçimde karışımını sağlayabilmişse ne mutlu. Kimine göre tatlı, kimine göre muhallebi, ama yine de adı bici bici! Bugün Atatürk Caddesi’nin köşesinde gördüm birini. Satış yapanın temizliği önemli, kullandığı bardak, kase önemli… Öyle biriydi, gülümseyen yüzüyle muhallebisini orantılı olarak bölüyor, buzunu rendeliyor, öncesinde de ellerine eldiven giymeyi unutmuyor… İsteğe göre içerisine muz da koyuyor, pudra şekerini döküyor, şerbetliyor… Adana’da, Atatürk Parkı’nda böyle serinlemek güzel… Her şeyiyle ‘yerliden’ söz ederler ya; bici bici her şeyiyle Adanalı. Bir müşteri soruyor. ‘Dışarıda bu denli tatlı olmuyor’ diyor. Tablasının başında, yeni bir bici bici hazırlığında olan usta ‘bunda önemli olan muhallebisinin hazırlanması; kalınlığı, kıvamı çok önemli’ diyor. kuyruk oluyor tablanın önünde. Haziran’da bici bici yemek güzel…