YENİ TAS, ESKİ HAMAM!

YENİ TAS, ESKİ HAMAM!

Seçimler sonuçlandı.

Kestirmeden söylersek ‘yeni tas, eski hamam’ misali bir durumla karşı karşıyayız.

Sistem yenilendi, ancak Recep Tayyip Erdoğan yönetimi eskiden olduğu gibi daha da katılaşarak devam edecek.

Belki sistem yenilenmiş, kurumsal işleyiş ve pratik farklılaşmıştır, ama milyonlar için yapılacak bir projeksiyonda günlük sorunların aynen devam ettiği de aşikardır.

Bu sonuçların olumlu değiştirdiği bir sorun yoktur.

Keskin kutuplaşmış bir ortamda; yüksek döviz kuru, yüksek faiz oranı, yüksek cari açık, çift haneli enflasyon yerli yerinde duruyor.

Hatta dolar kurunun yanına eklemlenen soğan kuru bile çarşı-pazardaki ve tezgahlardaki egemenliğini aynen devam ettirmektedir!

***

Seçim sonuçlarının kalın çizgilerle sonuçlarına şöyle bir bakacak olursak;

-Başta anket şirketleri, medya ve siyaset erbabı MHP’nin oy oranı ve seçime etkisi konusunda yanılmıştır.

-Öngörülerin aksine MHP bir baraj sorunu yaşamamıştır.

-AKP 7 Haziran’a denk bir oy oranıyla yüzde 42’lere gerilemiştir.

-Sonuçta MHP cumhurbaşkanlığı için aday çıkarmadığından ve yüzde 12’ye yakın oy oranı bulunduğundan MHP artı AKP oy toplamı Erdoğan’ın aldığı yüzde 52.5’u izah eder niteliktedir.

-MHP’nin Erdoğan’a sanki hiç oy vermediği gibi bir anlayışla Erdoğan’ın lider olarak partisinden çok daha büyük oy oranı elde ettiği tezi bence yanlıştır.

-CHP oy oranı yüzde 25 bandından yüzde 23’lere gerilemiştir. Bu gerilemeden İYİ Parti ve HDP’ye oy sızmaları olduğu bir gerçektir.

-İYİ Parti de, Meral Akşener de beklentileri karşılamayan sonuçlar elde etmiştir.

-Halen tutuklu olan Selahattin Demirtaş da 'özgür' yürüttüğü bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminin çok gerisinde kalmıştır. Bu cenahtaki teselli HDP'nin baraj sorunu yaşamamış olmasıdır.

-Partisinden daha fazla oy alan tek isim Muharrem İnce’dir.

-İnce’nin psikolojik bir bariyer haline gelen yüzde 30’u aşması manidardır ancak yeterli olmamıştır.

-Bu sonuçların ardından Mart 2019’da yapılacak olan yerel seçimlere umutlu bakmak olanağı vardır. Ancak önümüzdeki yaklaşık 8 aylık zaman diliminin en verimli şekilde kullanılması ve sürecin doğru adaylarla tamamlanması bir zorunluluktur.

***

Son yazımızda 'Umutlar yeşerİNCE' demiştik... Evetler umutlar yeşerdi ama KESİN SONUÇ almaya yetmedi... Bugün karşı karşıya olduğumuz en yalın sosyolojik gerçek şudur: Seçim gelip geçmiştir, sistem yenilenmiştir… ama milyonlar kendi eski dertleriyle, bitmeyen sorunlarıyla baş başa kalmışlardır.

Son tahlilde bu sonuçlardan da çıkarılacak ders konusunda şunlar söylenebilir: Siyasette umutsuzluğa hiçbir zaman yer yoktur. Ancak doğru sosyolojik analizler yapılmadığı zaman hayal kırıklıkları da kaçınılmazdır. Hayal kırıklıklarını yeniden yeniden yaşamamak için doğru siyasi söylem ve zeminler oluşturulması; doğru sosyolojik analizler yapılması bir zorunluluktur.

Bunların yapılmasını beklemek geniş milyonların hem beklentisi hem de hakkıdır...

adanaulus

29.06.2018 14:08:27

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI