YERELDEN EVRENSELE DEMOKRATİK MUTABAKAT

YERELDEN EVRENSELE DEMOKRATİK MUTABAKAT

Tek başına yerel ve milli kavramları, bir ülkenin, bir halkın ve bir toplumun ayağında prangadır. Geri kalmış ülkelerin geri, eğitimsiz, yoksul ve cahil bırakılmış halklarını yönetmenin sihirli değnekleridir.

Bu iki kavramın temel dayanakları ya da payandaları dindir, mezhepçiliktir, tarikattır, ırkçılıktır, vs.

Bu temel dayanaklar; bu dünyada muradına erememiş, fakir fukara, zavallı, edilgen, çaresiz insanları sömürmenin, soyup soğana çevirmenin, oyalamanın, kandırmanın ve yönetmenin araçlarıdır.

Çok tanrılı, tek tanrılı, Yahudilik, Hristiyanlık, Müslümanlık, vb. dünya tarihinde ortaya çıkmış bütün dinlerin tek bir amacı vardır: Yönetenlere hizmet etmek. Yönetenler ve dinler; biri olmadan diğeri olamaz.

Irkçılık ta öyledir. Hayali bir aidiyat duygusu yaratırsınız, yönetenlerin çocukları çürük raporu alırken garibanlar cephelerde ölüme terkedilir.

Teknoloji temelinde sanayileşmiş ve demokratik bir Türkiye yaratamıyorsanız, yönetmeyi beceremiyorsanız, yani çuvallamışsanız, yerellik ve milli kavramlarının arkasına sığınırsınız.

Yerel ve milli kavramlarının arkasına sığınırsanız eğer;

Kişi hak ve özgürlükleri büyük resmin içerisinde tali planda kalır. Tanımaz ve önem vermezsiniz.

Bir toplumun, hele hele Türkiye gibi ülkelerde toplumun çimentosu ve harcı olan laikliği dışlarsınız.

Hukukun üstünlüğü anlamını yitirir, yerine üstünlerin hukuku geçer. Verirsiniz talimatı, bütün hakimler ve savcılar hazır ola geçerler.

“Ülkenin ve milletin bekası” gibi her yana sündürülebilecek ve esnetilebilecek bir olgu için adaleti bitirirsiniz.

En temel insan haklarının başında gelen “sağlıklı yaşama ve sağlıklı çalışma hakkı”nı ihlal edersiniz. Hal böyle olunca da Soma faciasında ölenler için “iş kazaları bu işin fıtratında var” der, iş cinayetinde ölenleri şehit ilan edersiniz.

Beka sorunu diyerek yerel ve milli kavramlarının arkasına sığınırsanız eğer;

İstediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Çünkü yönettikleriniz “herhalde bir bildiği vardır” diyerek sizi hiç sorgulamaz. Söylediklerinize inanır, yaptıklarınızda bir keramet arar.

150 bin din görevlisiyleçalışsanız bile, kadın cinayetlerini, çocuk istirmarcılarını ve çocuk gelinler rezaletini önleyemezsiniz.

Ahlaklı bir toplum yaratamazsınız. Yeryüzünde pek çok din vardır; fakat sadece tek bir ahlak vardır, demiş John Ruskin. Ahlak; emredilen ne olursa olsun doğru olanı yapmaktır. Din; doğru ne olursa olsun emredileni yapmaktır.

Adil olamazsınız. Olmanıza da gerek yoktur.

Kendi kişisel çıkarınız, parti çıkarınız vb. için doğruyu söylemez, sürekli yalan söylersiniz.

Ülke yönetiminde çok önemli olan açıklığı ve şeffaflığı bir yana bırakırsınız.

Kişisel bütünlüğünüzü kaybeder, tutarlı olmayı bırakırsınız.

Hile, hülle ve takiyye sizin yaşam tarzınız olur.

Size oy verenler, vermeyenler, sizin gibi düşünenler ve düşünmeyenler arasında ayrımcılık yaparsınız.

Rüşvet almak ve vermek, toplum yaşamında doğal hale gelir.

“Herşey milli ve yerli” der iseniz eğer;

Ortadoğu halklarıyla birlikte ağlarsınız, sonra da döner o halkları ağlatan emperyalistler ve onların jandarması İsrail ile iş tutarsınız.

İnsanları Mavi Marmara gemisine doldurur İsrail’e yollarsınız. Sonra da 20 milyon dolar karşılığında İsrail’in öldürdüğü insanları satarsınız.

Suriye bataklığına girer, bir daha da çıkamazsınız. Bir ABD ve AB nin bir Rusya ve İran’ın kucağına oturursunuz. Dümeni kırılmış ya da pusulasını yitirmiş bir gemi gibi Okyanusun ortasında dolanır durur ve sonra da gemiyi karaya oturtursunuz.

Çözüm yerellik değildir.

Çözüm, millilikten geçmez.

Gerçek çözüm; yerelden yola çıkıp evrensel değerleri benimsemekten geçer. Evrensel değerler ise barış, özgürlük, adalet, insan hak ve özgürlükleri, hukukun üstünlüğü, laiklik, bilimsel düşünce, vb. dir.

Yerel ve milli ittifak, bu ülkenin sorunlarını çözmez, aksine bu güzelim ülkeyi kaosa götürür.

Gerçek çözüm; “yerelden evrensele demokratik mutabakat”tan geçer.

23 Nisan 2018

Mahmut TEBERİK

Mahmut TEBERİK

25.04.2018 12:15:28

YAZARLAR


ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI

“AYÇİÇEĞİNDE ÜRETİM TÜKETİM KADAR ARTMIYOR”

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ PAYDAŞ TOPLANTISI

KARALAR MAKAMINI ATA ERGÜL’E TESLİM ETTİ

TÜRKİYE'NİN “SANAYİ” TEMALI TEK GENÇLİK KOŞUSU