YÜREĞİR, SEYHAN, KARATAŞ VE CEYHAN HASTANELERİ NE OLDU?
Manşet Haber 23.06.2019 17:54:10 0

YÜREĞİR, SEYHAN, KARATAŞ VE CEYHAN HASTANELERİ NE OLDU?

YÜREĞİR, SEYHAN, KARATAŞ VE CEYHAN HASTANELERİ NE OLDU?

Cumhuriyet Halk Partisi Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, yer tahsisleri yapılan seçim öncesi inşaatlarina başlanacağı açıklanan 4 ilçe devlet hastanesinin akıbetini meclis gündemine taşıdı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) genel kurulunda gündem dışı söz alan Dr. Şevkin, Yüreğir, Seyhan, Karataş ve Ceyhan ilçelerinde inşaatına başlanan, yer tahsisi yapılan ancak inşaat aşamasına geçilemeyen, personel ve tıbbi teçhizat eksikliği yaşanan hastanelerin vatandaşlar için sorun teşkil ettiğini kaydetti.
Adana’nın merkez ilçeleri Yüreğir ve Seyhanlı hemşehrilerinin hastane yetersizliği nedeniyle büyük sorun yaşadığına dikkat çeken Dr. Şevkin, “Nüfusu 300 bine dayanan Yüreğir’in güneyindeki mahalleler Karataş Yolu’ndaki eski devlet hastanesinin yeniden açılmasını beklemektedir” dedi.
2012 yılında yıkılan ve aynı yıl yeni projeyle yeniden açılacağı belirtilen hastanenin ne yazık ki 6 yıldan bu yana proje aşamasında kaldığını dile getiren Dr. Şevkin, aynı şekilde merkez ilçe Seyhan’ın kuzeyinde nüfusu 500 bine dayanan 35 mahalle halkının da Sağlık Bakanlığı’nın ödenek ayrıldığını belirtmesine rağmen hastanenin bir türlü yapılmamasına haklı olarak tepki gösterdiğini ifade etti.
Ceyhan ilçedeki devlet hastanesi yapımının da 6 yıldan bu yana yılan hikayesine döndüğünü anımsatan Dr. Şevkin, “Karataş ilçemizdeki devlet hastanesi de teçhizat, personel ve doktor bakımından oldukça yetersizdir ve insani bir hizmet verememektedir” diye konuştu.
CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, çözümün Şehir Hastaneleri yerine devlet ve butik hastaneleri olduğuna işaret ederek, Sağlık Bakanlığı’nın Adanalıların bu sesine kulak vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.




YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°