0NUR AKPINAR CHP
Manşet Haber 19.03.2023 17:24:04 0

0NUR AKPINAR CHP'DEN MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI OLDU

0NUR AKPINAR CHP'DEN MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI OLDU






CHP Adana İl Başkan Yardımcılığı görevinden istifa eden Prof. Dr. Onur Akpınar Adana’dan Milletvekili aday adaylığı başvurusunu yaptı.





CHP Genel Merkezine giderek Milletvekili aday adaylığı dosyasını teslim eden Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Onur Akpınar, sosyal medya hesabından paylaşımında, “14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan 28. dönem Milletvekili Genel Seçiminde 'Cumhuriyet Halk Partisi Adana Milletvekili Aday Adayı' olmak üzere başvurumu yaptım.
Memleketime ve partime hayırlı olması dileğiyle.” ifadelerine yer verdi.





ONUR AKPINAR KİMDİR?





Prof. Dr. Onur Akpınar 1974 yılında Erzurum'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini babasının devlet memuru olması nedeniyle Giresun, Zonguldak ve Ankara'da tamamladı.





Üniversite eğitimini Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde yaptıktan sonra Adana Çukurova Üniversitesinde Kardiyoloji branşında uzmanlık eğitimi aldı ve burada çalışmaya başladı. Çalıştığı süre içinde mesleki eğitimine ara hiç vermedi, özellikle aritmi alanında kendini geliştirdi, 2009 yılında Kardiyoloji Doçenti, 2015 yılında Kardiyoloji Profesörü olmaya hak kazandı.





2018 yılında yapılan Türkiye Genel Seçimlerinde CHP Adana 14. sıra Milletvekilliği adayı olarak seçim çalışmalarına katıldı. Adana'nın tüm ilçelerini teker teker dolaşarak partisine oy kazandırmak için çalıştı.





Milletvekilliği adaylığı sonrası parti içerisinde aktif çalışmaya devam etmek istedi. Bu amaçla 2020 yılında yapılan CHP Adana 17. Olağan İl Kongresinde aday oldu ve CHP Adana İl Yönetime seçildi. Şubat 2020'den 26 Aralık 2023'e kadar Sosyal Politikalardan Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı görevine devam etti.





26 Aralık 2023'te parti içi yönetmelik gereği CHP Milletvekili olma talebi nedeniyle CHP İl Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etti.





Türk Tabipleri Birliği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Türk Kardiyoloji Derneği, Aritmi Çalışma Grubu üyesidir.





Çukurova Üniversitesinde Tıp Fakültesinde birlikte çalıştığı, meslektaşı, akademisyen Prof. Dr. Ayça Akpınar ile 2003 yılında evlendi. Üniversite öğrencisi bir erkek ve ortaokul son sınıf öğrencisi bir kız çocuk babası.





Uzun yıllardır çalıştığı Adana'da son 8 yıldır Profesör ünvanı ile hizmet vermeye devam etmektedir.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°