Adana(Ulus)-- Eğitim-İş Adana Şube Başkanı İsa Kayadan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine ve şube müdürlüklerine tahsis edilen şube müdürü kadrolarına yapılacak atama ve görevlendirmelerle ilgili genelgelerinin tam bir fiyasko olduğunu söyledi.
Kayadan, yaptığı yazılı açıklamada MEB’in geçtiğimiz günlerde müsteşar imzasıyla, 18.12.2012 tarih ve 228290 sayılı yazıyla (2012/44 no.lu genelge) bir genelge yayımladığını dile getirerek, beş maddeden oluşan genelgede Milli Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’nde yer almayan birçok hususun yer aldığına dikkati çekti. Kayadan, “Ayrıca, başvuruda bulunacak adaylar arasında yönetmelik gereği herhangi bir öncelik sıralaması aranmamasına rağmen öncelik sıralaması oluşturulduğu, 2000 yılından bu yana şube müdürlüğü sınavı açılmamasına karşılık asaleten atanma şartlarına sahip kişilerin tekliflerinin bakanlığa gönderilmesi gerektiği gibi hakikatten uzak, hukuki olmayan bir yazı üretildiğini gördük” dedi.
Bütün bu eksiklere rağmen liyakat sahibi, işinde ehil, yükseköğrenimli eğitim çalışanlarının özellikle şef statüsündeki çalışanların başvurularının yasal düzenlemeler çerçevesinde yönetici değerlendirme formuyla adaletli bir şekilde bağımsız bir komisyon marifetiyle incelenerek değerlendirilmesi ve hak eden eğitim çalışanlarının şube müdürü olarak görevlendirilmesi talebini resmi yazıyla İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ilettiklerini kaydeden Kayadan, 28.12.2012 tarihine kadar Aksaray, Çankırı ve Bursa’nın Milli Eğitim Müdürlüklerinin görevlendirmeleri 2012/44 sayılı Genelge hükümlerini dikkate almayarak yaptığının altını çizdi.
Kayadan, “Görevlendirmelerde önceliğin öğretmen dışı kadrolar olarak özellikle belirtilmiş olmasına karşılık görevlendirmelerde öğretmen dışı kadrolardan görevlendirilen tek bir kişi bile yoktur. Kısaca genelgeyi dikkate alan olmamıştır. Adana için yapılacak görevlendirmeleri beklerken Bakanlığın 2012/46 sayılı genelge sürprizi ile yılbaşına girdik. Hiçbir gerekçe ve açıklama yapılmaksızın yine aynı müsteşar imzası ile yayımlanan 2012/46 sayılı genelgede ise 2012/44 sayılı genelge yürürlükten kaldırıldı. MEB’in tarihe geçecek bu acemi genelgesi sadece 11 gün sürmüştür. Genelge tanımından yoksun yukarıda belirttiğimiz iki genelge, Bakanlığın hiçbir alt yapı, öngörü olmaksızın, sonuçlarını düşünmeden çıkarmış olduğu; özensiz, bilgisiz ellerde hazırlanmış acemi işi bir çalışmanın ürünüdür” diye konuştu.
Liyakat sorununun eğitim çalışanlarının ve yöneticilerinin değil, esasen bakanlığın tepe yöneticilerinin sorunu olduğunun bu genelgelerle ortaya çıktığını savunan Kayadan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gözyaşı döktüğü Mustafa Necati, Reşit Galip, Hasan Ali Yücel, gibi saygıyla anılan Milli Eğitim Bakanlarını görmek istediklerini belirterek şöyle konuştu:
“Milli Eğitim Bakanlığı, son 10 yılda yüksek yargı kararlarına rağmen siyasi baskılarla ve geçici görevle birilerini görevlendirme yanlışından ne zaman vazgeçecektir? Şube müdürlüğü sınavı açmamaktaki ısrar nedendir? İki genelge arasındaki 11 gün içerisindeki gereksiz yazışma, işgücü kaybının bedelini kim ödeyecektir? Görevlerini en iyi şekilde yerine getiren, liyakat sahibi ancak Bakanlık tarafından itibarsızlaştırılmaya çalışılan eğitim çalışanlarını, özellikle yönetici pozisyonundaki şef arkadaşlarımızı beklenti içerisine sokmanın, duygularıyla oynamanın hesabını kim verecektir? Umarız Milli Eğitim Bakanlığı fiyasko ile sonuçlanan bu acemi işi genelge uygulamalarını tekrarlamaz. Sonra akıbeti mevzuat sayfasından düşen 2012/44 sayılı genelge gibi hazin olur.”
