CHP ÇUKUROVA’DA ATAY ADAYLIĞINI AÇIKLADI
Manşet Haber 26.12.2019 11:58:52 0

CHP ÇUKUROVA’DA ATAY ADAYLIĞINI AÇIKLADI

CHP ÇUKUROVA’DA ATAY ADAYLIĞINI AÇIKLADI

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çukurova İlçe Başkanı Av.Remzi Ümit Atay, 29 Aralık Pazar günü gerçekleştirilecek ilçe kongresinde yerelden sonra genel iktidar mücadelesine katkı koymak için ilçe başkanlığına aday olduğunu açıkladı. Av. Atay, “CHP’nin güzel yurdumuz ve güzel insanlarına temel borcu ve vaadi olan hak, hukuk ve adalete dayalı yönetim anlayışı ile kurucu ve değişmez önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve değerlerine bağlı, vicdanı ve fikri hür gelecek nesiller yetiştirmek amacıyla almak zorunda olduğumuz genel iktidar mücadelesine katkı koymak için ilçe başkanlığı görevine adayım” dedi.
Yaptığı yazılı açıklamada, çağdaş demokrasinin yapıtaşının örgütlü toplum olduğunun altını çizen Av.Atay, felsefe, ideoloji, yaşam tarzı, inanç, kimlik, meslek, kültür ve pek çok alanda örgütlenen çağdaş toplumlarda siyasi partilerin ise örgütlü toplum yapısının en üst noktasını oluşturduğunu kaydetti.
Av.Atay, “Cumhuriyet Halk Partisi de Kurucu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve prensipleri çerçevesinde kurulan, bilim ve çağdaşlaşmaya dayalı laik ve bağımsız, güçler ayrılığına dayalı çağdaş parlamenter demokrasiyi yönetim biçimi olarak benimsediği, temel siyasi anlayışımla bütünleştiği ve şahsımı ifade ettiği için benim örgütümdür” diye konuştu.
CHP’nin tüm değer, ilke ve geleneklerine iradi inancıyla bağlı olduğunu ve bugüne dek üstlendiği tüm görevleri tam bir görev bilinci, istek ve inançla yerine getirmeye çalıştığını dile getiren Av.Atay, “Bundan sonraki süreçte de değer ilke ve geleneklerine yürekten bağlı olduğum örgütümde, kurucu liderimin ilke ve değerleri çerçevesinde çalışmalarımı sürdürmek arzusundayım” şeklinde konuştu.
12 Mart 2019 tarihinde MYK kararı ile CHP Çukurova İlçe Başkanlığı görevine atandıktan sonra ilçe örgütüyle birlikte uyumlu ve başarılı bir yerel seçim dönemi geçirdiklerini aktaran Av.Atay, “31 Mart yerel seçimlerinde Çukurova’da Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’nın kazanılmasına yüzde 62 oy oranıyla katkı koyduk. Çukurova Belediye Başkanlığı’nın yüzde 60 oy oranı ile kazanılmasında, İlçe Belediye Meclisi’ne ‘Millet İttifakı’ bileşenlerimizle birlikte 25 meclis üyesinin çıkarılmasında yönetim kurulumuz ve ilçe örgütümüzle birlikte etkin rol oynadık” ifadelerini kullandı.
SORUMLULUK BİLİNCİYLE GÖREV YAPTIK
Yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde Pendik İlçesi Seçim Güvenliği görevini Adana İl Örgütü, Adana Barosu, Mersin Barosu, İstanbul İl Örgütü, Pendik İlçe Örgütü ve İstanbul Barosu avukatlarıyla birlikte ifa ettiklerini ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimi’nin kazanılmasına katkı koyduklarını dile getiren Av.Atay, şöyle devam etti:
“Görev sürem boyunca, sokak örgütlenmesi ve eğitim çalışmaları, idari görevler, muhtar ve mahalle ziyaretleri, partililerimizin iyi ve kötü gününde yanlarında olarak dayanışma sergilenmesinde, kazanılan yerel yönetimlerimizin sosyal belediyecilik anlayışı ile çalışmalarına kolaylaştırıcı olmak amacıyla yapılan çalışmalara yönetim kurulundaki arkadaşlarım ve partililerimizle birlikte katkı koyduk.”
GENEL İKTİDAR YOLUNDA GÜÇLÜ ÖRGÜT İÇİN YENİDEN
Kurucu değerlere aykırı olarak tek adam yönetimine sürüklenen Türkiye’de, ekonomik göstergelerin dibe vurduğunu, işsizliğin tahammül edilemez değerlere ulaştığını, uygulanan dış politikaya bağlı olarak Türkiye’nin stratejisiz ve yalnızlaşan ülke haline geldiğini, ülkenin yaşamın her alanında çetin bir dönemden geçtiğini vurgulayan Av.Atay, şunları kaydetti:
“Bu zor ve kabul edilemez dayatma döneminde özgürlük ve demokrasi için mücadele etmek ancak güçlü örgütle mümkündür. Güçlü örgüt birleşenlerinin kardeşlik ve dayanışma ruhu içerisinde, kurucu önderinin ilke ve değerleri ile yine O’nun kurduğu Cumhuriyet’in temel kazanımlarına sarsılmaz bir inanç ve irade ile sahip çıkan, emek ve liyakat esaslarına göre çalışan unsurlardan oluşması gerektiği şaşmaz bir gerçekliktir. Bu anlamda da partimiz ve yönetsel kadroları ağır sorumluluklarının ve onurlu görevlerinin bilincinde, durmadan ve yılmadan , aldığı her görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışacak unsurlardan oluşmalıdır. CHP’nin güzel yurdumuz ve güzel insanlarına temel borcu ve vaadi olan hak, hukuk ve adalete dayalı yönetim anlayışı ile kurucu ve değişmez önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve değerlerine bağlı, vicdanı ve fikri hür gelecek nesiller yetiştirmek amacıyla almak zorunda olduğumuz genel iktidar için çalışmak amacıyla ilçe başkanlığı görevine adayım” dedi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°