129 Eğitimciye Gezi Soruşturması
Manşet Haber 10.10.2013 01:20:08 0

129 Eğitimciye Gezi Soruşturması

129 Eğitimciye Gezi Soruşturması

kesk_geziKESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Kamuran Karaca, Gezi Parkı Eylemleri nedeniyle Kamu Emekçilerine yönelik soruşturmaların sürdüğünü açıkladı. Sürüyor.

Ağustos ayı içerisinde Hükümetin yaptığı baskılama sonucu Gezi eylemlerine katılım başlığı ile  soruşturmaların  yeniden açıldığına dikkat çeken Karaca, “Karataş’ta 17, Kozan’da 15, Ceyhan’da 26, Yumurtalık’ta 7 kişi olmak üzere toplam 129 kişi olarak, Eğitim Sen yöneticilerine ve üyelerine soruşturma açılmış ve soruşturmalar devam etmektedir.”dedi.

KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Kamuran Karaca,  yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:

11 yıla yaklaşan iktidarları boyunca böylesine ciddi bir halk muhalefetiyle karşılaşmayan AKP hükümeti, özgürlük taleplerinin yaşam bulmasını isteyen sendikalara yönelik yoğun baskı ve sindirme politikaları uygulamaya başlamıştır. Gezi eylemlerine destek verdikleri gerekçesiyle sendikacılara, sendika üyelerine oda yöneticileri, sanatçı, aydın ve yazarlara dönük linç kampanyası yürütülmektedir.

İlimizde de geçtiğimiz Haziran ayında yapılan Gezi Parkı eylemlerine katılan arkadaşlarımız hakkında, 'eylemlere katılıp kitleleri yönlendirmek suçlamasıyla' idari soruşturma başlatılmıştır.

Aslında 4-5 ve 17 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilen grevler nedeniyle kamu emekçileri adına başlatılan ön inceleme soruşturulmaya gerek olmadığı değerlendirilmesiyle kapatılmıştı.

SORUŞTURMALAR YENİDEN AÇILDI

Ağustos ayı içerisinde Hükümetin yaptığı baskılama sonucu GEZİ eylemlerine katılım başlığı ile bu soruşturmalar yeniden açılmıştır.

Bu kapsamda; Karataş’ta 17, Kozan’da 15, Ceyhan’da 26, Yumurtalık’ta 7 kişi olmak üzere toplamda 129 kişi olarak, Eğitim Sen yöneticilerine ve üyelerine soruşturma açılmış ve devam etmektedir.

KESK’e bağlı SES sendikamızdan 2 yöneticiye, Haber Sen’den 1 yöneticiye, TTB’den 2 yöneticiye soruşturma açılmıştır.

İLKOKUL ÖĞRENCİSİ DE VAR

Bu soruşturmaların bir kısmında 3. Sınıf öğrencileri de dahil edilmiş ve öğretmenlerinin kendilerini eylemlere katılmaya zorlayıp/zorlamadıkları, öğretmenlere de aynı şekilde soruşturması yapılan öğretmen tarafından kendilerinin zorlanıp/zorlanmadığı soruları yöneltilmektedir.

Tüm bu soruşturmaların kamu emekçilerine gözdağı vermeye yönelik olduğunu biliyoruz. Bu sürecin faturaları özellikle kamu emekçilerine çıkarılmak isteniyor. Bu yöntemlerle bizleri yıldırmaya çalışıyorlar. Anayasal hakkımızı kullandığımız için bizleri cezalandırmak istiyorlar.

Diğer taraftan Adana’da yapılan AKP mitingine Valilik ve Kaymakamlıklarca yazı çıkartılarak katılım zorunlu tutuluyor. Bu ikilem Türkiye’de demokratik düzenin nasıl işlediğini bir kez daha ortaya koyuyor.

Bizler Genel Merkezlerimizin aldığı kararlar ve Anayasal haklarımız doğrultusunda demokratik tepkilerimizi göstermek için bu eylemlere katıldık. Örgütlerimizin hem hareketlerini sınırlandırmak hem diğer kamu emekçilerine gözdağı vermek çabasındalar.

Bizim mücadelemiz Gezi direnişinde açığa çıkan emek, adalet ve özgürlük taleplerimizi dile getirmektir. Bundan sonra da arkadaşlarımız üzerinde baskı oluşturan her adımın takipçisi olacağız ve bu anti demokratik uygulamalara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.

DEMOKRATİK TALEPLER DİKKATE ALINMALI

KESK ve Eğitim Sen`in mücadele tarihi boyunca tehditlere, baskılara, soruşturma ve sürgünlere karşı ortaya koyduğu mücadele pratiği herkes tarafından çok iyi bilinmektedir. Kamu emekçileri bu tür tehdit ve yıldırma girişimlerine asla pabuç bırakmayacaktır.

Bütün bu baskılara ve şiddete rağmen, bizi biz yapan tüm değerlerimizin verdiği güçle, mücadelemizden, taleplerimizden ve kazanımlarımızdan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz!

Soruşturma geçiren tüm arkadaşlarımızın hukuksal ve örgütsel olarak yanında olacağız.

AKP Hükümeti demokratik talepleri ve eylemleri zorla ve şiddetle bastırma yöntemi yerine, Türkiye’nin dört bir yanında dile getirilen demokrasi, özgürlük ve barış taleplerini dikkate almalıdır.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°