14.ULUSLARARASI ÇUKUROVA SANAT GÜNLERİ İPTAL EDİLDİ
Manşet Haber 11.03.2020 15:51:54 0

14.ULUSLARARASI ÇUKUROVA SANAT GÜNLERİ İPTAL EDİLDİ

14.ULUSLARARASI ÇUKUROVA SANAT GÜNLERİ İPTAL EDİLDİ

Adana’da 13 Mart-1 Nisan tarihlerinde yapılacak olan 14.Uluslararası Çukurova Sanat Günleri de iptal edildi.
Çukurova Sanat Girişimi Kurucusu Çetin Yiğenoğlu, bu konuda yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“13 Mart-1 Nisan 2020 tarihleri arasında yapılması planlanan 14. Uluslararası Çukurova Sanat Günleri’ni (14 UÇSG) beklenmeyen bir gelişme olarak dünya gündemine oturan Corona Virüs kaynaklı nedenlerle iptal etmek zorunda kaldık. Ne yazık ki, Çukurova Ödülü’nün bu yılki sahibi Tarıq Ali de aynı nedenle ödül töreni için Adana’ya gelemeyeceğini bildirdi. İtalya’daki etkinliğimiz aynı gerekçeyle iptal edildi. Buna toplumsal, sosyal, kültürel mevsim koşullarının çok yönlü olumsuzlukları da eklendi. Kaldı ki insanın esenliğini önceleyen yapı olarak bir insanın değil ölümü burnunun kanaması sorumluluğunu bile alamayacağımız için 14. UÇSG’nin iptali kaçınılmaz biçimde kendini dayattı.
Üzgünüz.
Oysa, yaklaşık altı aydır yoğun çalışmayla hazırlıklarını sürdürdüğümüz 14. UÇSG için her türlü hazırlıklarımız tamamlanmıştı. Gazetemiz, afişimiz, program broşürümüz bastırılmış, konuklarımızın biletleri alınmış, başta konaklamaları, her türlü gereksinimleri karşılanacak biçimde hazırlıklarımız tamamlanmıştı.
Böylesine tarihsel olumsuzluk nedeniyle karşı karşıya kalmamış olsaydık, bu yıl 14. UÇSG kapsamında Türkiye’de Adana, Mersin, Silifke, Antakya, Bodrum, İzmir, İstanbul; yurtdışında ise Sydney, İtalya, İspanya ile Sırbistan’da da çeşitli etkinlikler düzenlenecekti.
Büyük özveri ile bugüne değin bizi destekleyen başta Çukurova Sanat Girişimi’nin değerli gönüllüleri, sanatçılar, sanatçı dostları ile sanatseverlere durumu üzülerek bildiririz.
Saygılarımızla.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°