150 YATAKLI SEYHAN DEVLET HASTANESİ İNŞAATI NE DURUMDA?
Manşet Haber 7.06.2020 13:56:01 0

150 YATAKLI SEYHAN DEVLET HASTANESİ İNŞAATI NE DURUMDA?

150 YATAKLI SEYHAN DEVLET HASTANESİ İNŞAATI NE DURUMDA?






Vali Mahmut Demirtaş ile Adana Milletvekili Tamer Dağlı, 150 yataklı Güney Seyhan Devlet Hastanesinin inşaat alanına inceleme ziyaretinde bulundular.





 İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Özer’in de hazır bulunduğu ziyaret sırasında hastanenin inşa edildiği alanda gezerek yetkililerden yapılan çalışmaların son durumu ve kaydedilen aşamayla ilgili bilgiler alan Vali Demirtaş ile Milletvekili Dağlı, yapılması gereken çalışmalarla ilgili görüş alışverişinde bulundular.









Vali Demirtaş, gerçekleştirdiği incelemenin ardından yaptığı değerlendirmede; son dönemde dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının tüm dünyaya sağlık hizmetlerinin kaliteli ve yeterli olmasının gerekliliğini hatırlattığını belirterek “Ülkemizde verilen sağlık hizmetlerinde son yıllarda büyük aşama kaydedildi. Bu sebeple pandemi sürecinde verilen sağlık hizmetlerinde aksama meydana gelmeden tüm vatandaşlarımız ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetlerinden faydalandı. Çalışmalarımızı ilimiz genelinde verilen sağlık hizmetlerinin hep daha iyi ve kaliteli olması için sürdürüyoruz. 150 yataklı Güney Seyhan Devlet Hastanesi projesi de bu amacımıza hizmet edecek çalışmalarımızdan birisi.” dedi.





Ziyaret, yapılması gereken çalışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulunulmasıyla sürdü.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°