17 milyon liralık usulsüz işlem
Manşet Haber 20.04.2013 05:31:49 0

17 milyon liralık usulsüz işlem

17 milyon liralık usulsüz işlem

Adana Defterdarlığı’nın son 3 yılda kamuda incelemeye aldığı 126 olayda 152 milyon 837 bin 571 liralık usulsüz işlem yapıldığını usulsüzlüğe konu olan miktarın 17 milyon 301 bin 532 liranın kamu zararı olarak belirlendiğini açıkladı.

Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, adli ve idari makamlar tarafından Defterdarlığına genel bütçeli kuruluşlar ve mahalli idarelerin mali işlemlerine  ait 2010 yılında 36, 2011 yılında 29 ve 2012 yılında ise 61 adet olmak üzere toplam 126 adet inceleme ve soruşturma görevi verildiği belirtildi.

Valilik açıklamasında, Defterdarlık tarafından yapılan inceleme ve soruşturmalar hakkında şu bilgiler verildi:

“2010 yılında verilen 36 adet inceleme/soruşturma dosyalarının toplam  75.940.733 TL mali bir büyüklüğe sahip olduğu, Defterdarlığımızca yapılan incelemeler sonucunda ise 36.061.034 TL usulsüz işlem yapıldığının anlaşıldığı ve bu usulsüzlüğe konu olan miktarın 6.204.194 TL’lik kısmının kamu zararı olduğu,

 

2011 yılında verilen 29 adet inceleme/soruşturma dosyalarının toplam  236.963.355 TL mali bir büyüklüğe sahip olduğu, Defterdarlığımızca yapılan incelemeler sonucunda ise 6.637.711 TL, usulsüz işlem yapıldığının anlaşıldığı ve bu usulsüzlüğe konu olan miktarın 3.031.485 TL’lik kısmının kamu zararı olduğu, 2012 yılında verilen 61 adet inceleme/soruşturma dosyalarının toplam  148.756.386 TL mali bir büyüklüğe sahip olduğu, Defterdarlığımızca yapılan incelemeler sonucunda ise  110.138.826 TL usulsüz işlem yapıldığının anlaşıldığı ve bu usulsüzlüğe konu olan miktarın 8.065.853 TL’lik kısmının kamu zararı olduğu, tespit edilmiştir.

Aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere Defterdarlığımızca yapılan 126 adet incelemede; inceleme konusunun mali açıdan toplam 461.660.474 TL bir büyüklüğe sahip olduğu, yapılan bu incelemeler sonucunda 152.837.571 TL usulsüz işlem yapıldığı ve bu usulsüzlüğe konu olan miktarın 17.301.532 TL’sinin ise kamu zararı olarak tespit edildiği ve ilgililerden tahsiline inceleme neticesinde karar verildiği anlaşılmıştır. Görüldüğü gibi, 2012 yılında tespit edilen usulsüzlük ve kamu zararı miktarında önemli artış sağlanmıştır.






































 

Adet


Toplam Mali  Büyüklük

Usulsüzlük Miktarı *



Kamu Zararı


2010

36



  75.940.733 ¨



  36.061.034 ¨



6.204.194 ¨


2011

29



236.963.355 ¨



    6.637.711 ¨



3.031.485 ¨


2012

61



148.756.386 ¨



110.138.826 ¨



8.065.853 ¨


TOPLAM

126



461.660.474 ¨



152.837.571 ¨


  17.301.532 ¨

 

* Usulsüz olarak nitelendirilen işlemleri ise 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine aykırı olarak ihaleye çıkılması, ihale sürecinde yasak fiil ve davranışlarda bulunulması, doğrudan temin limiti altında kalmak amacıyla aynı nitelikte ve aynı ihtiyacın giderilmesine yönelik mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin kısımlara bölünmesi gibi kuvvetle muhtemel kamu zararı oluşabilecek işlemler oluşturmaktadır. 

Kamu kaynaklarının hukuka uygun olarak etkin ve verimli kullanılmasını sağlamak, Kamu çıkarlarını korumak için yaptığımız çalışmalar aralıksız sürdürülecektir.

Sorumlularının kimliği ya da kurumu ne olursa olsun, her türlü usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarının üzerine bundan böyle de titizlikle gidilecek, tüm iddialar incelettirilecektir.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°