Altın Koza 16 Eylül’de başlıyor
Manşet Haber 12.09.2013 02:25:00 0

Altın Koza 16 Eylül’de başlıyor

Altın Koza 16 Eylül’de başlıyor

20altinkozaAdana’da Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 20. Altın Koza Film Festivali’nin 16 Eylül tarihinde başlayacağı açıklandı.

Büyükşehir Belediye Başkan  Vekili  Zihni Aldırmaz, Seyhan Oteli’nde Altın Koza Film Festivali Sinema Programları Koordinatörü Kadir Beycioğlu, Altın Koza Festivali Genel Koordinatörü Candan Yayın, Altın Koza A.Ş Başkan Vekili İsmail Timuçin ve Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Ozan Aksu ile basın toplantısı düzenleyerek 16- 22 Eylül tarihleri arasında yapılacak 20. Altın Koza Film Festivali ile ilgili bilgi verdi.  Aldırmaz, 215 filmin 10 ayrı salonda 450 gösterimle ücretsiz olarak sinemaseverle buluşacağını, festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda 12 eserin yarışacağını, konser, atölye, sergi ve söyleşilerle festivalin renkleneceğini, Türk sinemasının önemli isimlerinin Adana’ya gelerek halkla buluşacağını söyledi.
Aldırmaz, Altın Koza Film Festivali bütçesinin 5 milyon lira olarak belirlendiğinin altını çizdi, yarışmalı bölümlerinde 630 bin liralık ödül dağıtılacağını kaydetti.

Festivalde yarışacak filmlerle ilgili yapılan görsel sunumun ardından Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, Altın Koza Film Festivali'nin Türkiye'nin en önemli kültür ve sanat etkinliklerinden birisi olduğunu ifade ederek, 'Festivalimizde ülkemizden ve dünyadan kısa ve uzun metrajlı filmlerle belgeseller izleyiciyle buluşacak. Sanat dolu bir hafta geçireceğiz. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, Akdeniz Ülkeleri Kısa Film Yarışması ve Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması çekişmelere sahne olacak.' Şeklinde konuştu.

DESTEK AÇIKLAMASI

Aldırmaz, geçen yıl Başbakanlık Tanıtma Fonu'ndan 500 bin lira, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca da 250 bin lira festivale destek yapıldığını, bu yıl rakamın daha da artacağına inandığını söyledi.
12 FİLM YARIŞACAK

Altın Koza Film Festivali'nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, büyük çekişmeye sahne olacak. Yönetmenliğini Mustafa Kemal Uzun'un yaptığı 'Çanakkale Yolun Sonu', Atıl İnanç'ın yönettiği 'Daire', Alphan Eşeli'nin 'Eve Dönüş Sarıkamış 1915', Hakkı Kurtuluş ve Melik Saraçoğlu'nun birlikte yönetmen koltuğunda oturduğu 'Gözümün Nuru', Emre Yalgın'ın 'Hadi Baba Gene Yap', Aslı Özge'nin 'Hayat Boyu', Reha Erdem'in yönettiği 'Jin', Deniz Akçay Katıksız'ın yönettiği 'Köksüz', Semir Aslanyürek'in 'Lal', Uğur Yücel'in yönettiği 'Soğuk', Biket İlhan'ın 'Yarım Kalan Mucize' ve Mahmut Fazıl Coşkun'un yönettiği 'Yozgat Blues' filmleri 350 bin liralık 'En İyi Film Ödülü' için yarışacak.

JÜRİDE ÜNLÜ İSİMLER VAR

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda 12 filmi değerlendirecek 7 kişilik jürinin başkanlığını Berlin Film Festivali Avrupa Pazarı Direktörü Beki Probst yapacak. Jüride, yönetmen Pelin Esmer, yapımcı Türker Korkmaz, görüntü yönetmeni Özgür Eken, oyuncular Melisa Sözen ve Yiğit Özşener ile müzisyen Cengiz Onural görev yapacak. 'SİYAD En İyi Film Ödülü'nü belirleyecek olan Sinema Yazarları Derneği'nce (SİYAD) jürisinde Serdar Akbıyık, Yeşim Burul Seven ve Olkan Özyurt, Film Yönetmenleri Derneği (Film-Yön) jürisinde de İsmail Güneş, Ezel Akay ve Handan Öztürk yer alacak.

630 BİN LİRALIK ÖDÜL DAĞITILACAK

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda sonuçlar, 22 Eylül'de Çukurova Üniversitesi Uluslararası Kongre Merkezi'nde yapılacak törenle açıklanacak. Toplam 630 bin liralık ödülün dağıtılacağı yarışmada her dalın birincisine Altın Koza Heykelciği verilirken, 'En İyi Film Ödülü'nü kazanan esere 350 bin lira verilecek. Ayrıca Yılmaz Güney Ödülü olarak 75 bin, Adana İzleyici Ödülü olarak 25 bin, En İyi Yönetmen Ödülü olarak 50 bin, En İyi Senaryo Ödülü olarak 20 bin, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'ne 20 bin, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'ne 20 bin, En İyi Müzik Ödülü olarak 15 bin, En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü olarak 15 bin, En iyi Sanat Yönetmeni Ödülü olarak 10 bin, En İyi Kurgu Ödülü olarak 10 bin, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü olarak 10 bin ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü olarak 10 bin lira verilecek. Umut Veren Genç Kadın Oyuncu Ödülü ve Umut Veren Genç Erkek Oyuncu Ödülü için para verilmezken bu kategoriyi kazananlara Altın Koza Heykelciği sunulacak.

Toplam 42 filmin yarışacağı ve 4 dalda toplam 30 bin liralık ödülün dağıtılacağı Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması'nda kazanan eserlere 7 bin 500'er lira verilecek. Toplam 500 eserin başvurduğu ve 61 filmin yarışmaya hak kazandığı Akdeniz Ülkeleri Kısa Film Yarışması'nda 40 bin liralık ödül 4 dalda kazanan eser sahiplerine 10'ar bin lira olarak dağıtılacak.

4 YAPRAKLI GONCA AÇILIŞTA

Festivalin 16 Eylül akşamı Merkez Park Amfi Tiyatro'da gerçekleştirilecek açılış törenine, çok sayıda sinemacının ve davetlinin yanı sıra Türk sinemasının 'Dört Yapraklı Yoncası' olarak nitelenen Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik ve Filiz Akın da katılacak. Törende sahneye çıkacak olan ünlü sanatçı Göksel ise, eski Türk filmleri müziklerinden seçtiği eserleri seslendirecek. Altın Koza Film Festivali kapsamında geleneksel olarak verilen Yaşam Boyu Onur Ödülleri, bu yıl ünlü oyunculardan Çolpan İlhan, İzzet Günay ve Demir Görgün Karahan ile yapımcı Necip Sarıcı'ya 19 Eylül'de düzenlenecek törenle sunulacak. Festival kapsamında sinema yazarı Burçak Evren'in, ödül alan ünlü isimlerle ilgili kitap kaleme alacak.

İLK GÖSTERİMLER YAPILACAK

Sinema dolu bir haftanın yaşanacağı Adana'da, dünyanın saygın festivallerinde ödül alan filmlerin Türkiye'deki ilk gösterimleri de gerçekleştirilecek. Bu yıl Cannes Film Festivali'nde büyük ödülü alan Ethan ve Joel Coen kardeşlerin 'Sen Şarkılarını Söyle', Berlin Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü alan 'Gloria' ve bu yıl Cannes Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü alan 'Geçmiş' gibi eserlerin de bulunduğu 9 film, ilk kez Türk seyirciyle buluşacak.
Festivalde, 'Kuzey Işıkları' adı verilen bölümde İskandinavya sinemasını sinemaseverle buluşturmak için 5 ülkeden 8 sinemacının eseri gösterilecek. 'Brezilya' bölümünde ise 'Karnaval Yok, Futbol Yok' başlığıyla usta yönetmen Glauber Rocha'nın 3 filmi seyirciyle buluşacak. Festivalde çocuklar için de anime ve manga ustası Hayao Miyazaki'nin eserleri gösterilecek. Festivalde 'Adana Pazarı' bölümünde de yapım aşamasındaki Türk filmleri ile uluslararası satış acentaları buluşacak.

HABABAM SINIFI DA VAR

Işıl Özgentürk, Aslı Selçuk, Ercan Kesal, Barış Özbiçer ve Miroljub Vuckovic'in 16-21 Eylül tarihleri arasında Seyhan Oteli'nde 'Kısa Film Atölyesi' düzenleyeceği festivalde, 18 Eylül'de Mimar Sinan Amfi Tiyatro'da 'Sinema Dayanışma Gecesi' gerçekleştirilecek. Ünlü sanatçı Demet Akalın'ın konser vereceği etkinlikte, Türk sinemasının usta isimleri halkı selamlayacak. Festival kapsamında geleneksel olarak yapılan Sevgi Korteji de 20 Eylül'de organize edilecek. Festival kapsamında Rıfat Ilgaz'ın ölümsüz eseri 'Hababam Sınıfı' adına 75'inci Yıl Sanat Galerisi'nde bir sergi açılacak. Hababam Sınıfı'nda rol alan ve hayatını kaybetmiş sanatçıların heykeli ile afiş, karikatür ve fotoğrafların yer alacağı sergiye unutulmaz filmin yaşayan isimlerinin de katılması bekleniyor.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

35.8° / 20.3°